Author :
Abstract
Bu çalışmanın amacı, yüz kaslarının çok kısa süreli ve istemsiz hareketleri olarak tanımlanan mikro ifadeleri (micro-expressions) tanıtmak ve bunların psikolojik danışma sürecindeki potansiyel kullanım alanlarını kuramsal bir çerçevede tartışmaktır. Çalışmada öncelikle duyguların uyumsal işlevine ilişkin literatürden hareketle yüz ifadelerinin duyguları yansıtmadaki rolü ele alınmış; temel duyguların evrenselliğine ilişkin bulgular özetlenmiş ve mikro ifadelerin makro ifadelerden farklı özellikleri kuramsal çerçevede açıklanmıştır. Mikro ifadelerin keşfi, süresi, istemsiz ortaya çıkışı ve biyolojik temellerine ilişkin araştırma sonuçları aktarılmıştır. Ardından psikolojik danışma ortamında güven, direnç, duygusal yüzleşme ve bilinçdışı süreçler gibi faktörlerin mikro ifadelerin görünürlüğünü artırabileceği dikkate alınarak mikro ifadelerin sürece katkı sağlayabileceği durumlar tartışılmıştır. Mikro ifadelerin psikolojik danışmada kullanılmasına yönelik üç yaklaşım (video analizi, yazılım kullanımı ve mikro ifade okuryazarlığı eğitimi) avantajları ve sınırlılıkları bağlamında değerlendirilmiştir. Sunulan kuramsal tartışmalar doğrultusunda, danışmanların mikro ifade farkındalığı geliştirmesinin danışan duygularının anlaşılması, müdahale planlaması ve terapötik ilişkinin derinleştirilmesi gibi açılardan potansiyel yararları tartışılmıştır.
Keywords
Abstract
The aim of this study is to introduce micro-expressions, defined as very short-term and involuntary movements of the facial muscles, and to discuss their potential use in the counseling process within a theoretical framework. Drawing on literature addressing the adaptive functions of emotions, the role of facial expressions in reflecting emotional states is reviewed, findings regarding the universality of basic emotions are summarized, and theoretical distinctions between micro- and macro-expressions are presented. Research on the discovery, duration, involuntary nature, and neurobiological bases of micro-expressions is also examined. Subsequently, it is discussed how micro-expressions may become more observable within counseling settings due to factors such as trust development, resistance, emotional confrontation, and unconscious processes, and in which situations they may contribute to the therapeutic work. Three approaches for the use of micro-expressions in counseling (video analysis, software-assisted detection, and micro-expression literacy training) are evaluated in terms of advantages and limitations. Based on the conceptual discussion presented, it is argued that developing micro-expression awareness may offer potential benefits for understanding clients’ emotions, guiding intervention planning, and strengthening the therapeutic relationship.
