Günümüzde yapay zekâya olan ilgi, yapay zekânın hukukla ve özel olarak da ceza hukukuyla ilişkisini de gündeme getirmeye başlamıştır. Yapay zekânın bir yaptırımla karşılaşıp karşılaşmayacağı, karşılaşacaksa bunun nasıl olacağı hususunda genelgeçer bir norm bulunmamakta, doktrinde yapay zekâya uygulanacak yaptırımlar hususunda birçok farklı bakış açısı geliştirilmektedir.
İntikamcı, ıslah edici ve karma ceza teorileri üzerinden yapılan analizlerde, yapay zekânın insan benzeri duygusal ve bilinçli tepkiler vermemesi nedeniyle, yaptırım neticesinde kişiden beklenen sonuçların yapay zekâdan alınıp alınamayacağı belirsizdir. Kaldı ki, yapay zekânın ceza sorumluluğu üzerinde yapılan tartışmalar, bu alanda yasal düzenlemelerin ve etik yaklaşımların ne denli yeni ve geliştirilmesi gereken bir alan olduğunu da gözler önüne sermektedir. Doktrinde yapay zekânın cezalandırılabileceğini ve cezalandırılamayacağını savunan görüşler bulunmaktadır.
Yapay zekânın cezalandırılabileceğine dair görüşlerde, yapay zekânın; varlığını son erdirme, özgürlüğünü kısıtlama; yapay zekâya para cezası verme, güvenlik tedbirleri uygulama gibi yaklaşımlar benimsenmektedir. Yapay zekâya, bunların haricinde sui generis bir yaptırım uygulanması fikri de ön plana çıkmaktadır. Yine yapay zekâya cezai değil idari yaptırım uygulanmasının mümkün olacağı yönünde de yaklaşımlar bulunmaktadır.
Yapay zekâya ceza vermenin, insanlara özgü duygulara sahip olmayan bir varlık üzerinden nasıl anlamlı hâle geleceği konusu belirsizdir. Ceza hukukunun geleceği ve yapay zekânın toplumdaki yeri üzerine yapılacak yeni yasal düzenlemelerle bu konudaki soru işaretleri de zamanla giderilecektir.
Today, the interest in artificial intelligence has begun to bring the relationship between artificial intelligence and law, and in particular criminal law, to the agenda. There is no general norm on whether artificial intelligence will face a sanction or not, and if so, what kind of sanction it will be, and many different perspectives have been developed in the doctrine on the sanctions to be imposed on artificial intelligence.
In the analyses made through retributive, rehabilitative and mixed punishment theories, it is unclear whether the results expected from the person as a result of the sanction can be obtained from artificial intelligence, since artificial intelligence does not give human-like emotional and conscious reactions. Moreover, the discussions on the criminal responsibility of artificial intelligence reveal that legal regulations and ethical approaches in this field are new and need to be developed. In the doctrine, there are views arguing that artificial intelligence can and cannot be punished.
In the views that artificial intelligence can be punished, approaches such as terminating the existence of artificial intelligence, restricting its freedom, fining artificial intelligence, and applying security measures are adopted. Apart from these, the idea of applying a sui generis sanction to artificial intelligence also comes to the fore. Again, there are also approaches that it would be possible to impose administrative sanctions on artificial intelligence, not criminal sanctions.
It is unclear how punishing artificial intelligence will become meaningful over an entity that does not have human emotions. With the new legal regulations to be made on the future of criminal law and the place of artificial intelligence in society, the question marks on this issue will be resolved in time.