Atıf teorisi temel tartışmaları 19.Yüzyıl’a dayanan ancak günümüzde uygulamacıların görmezden gelmeyi tercih ettikleri bir konudur. Atıf Türk hukukunda aile ve kişiler hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda olmak üzere sınırlı olarak kabul edilmiştir. Hem iade atıf hem de devam eden atıf yalnızca bir kereliğine uygulanmak üzere kabul edilmiştir. Hukuk seçiminde ise açıkça ifade edilmediği sürece, seçilen hukukun maddi hukuk hükümleri uygulanacak ve atıf dışlanacaktır. Türk hukukunda MÖHUK dışında TMTK ve TTK ile de atfa ilişkin düzenlemeler kabul edilmiştir. Anglo-Sakson hukukundaki güncel eğilim atfı dışlamak yönündedir. AB hukukunda da Roma I ve Roma II Tüzükleri kabul ettikleri hükümler ile atfı açıkça dışlamışlardır. Ancak Kıta Avrupası devletlerinde Türkiye’ye benzer şekilde, sınırlı da olsa atfın kabul edildiği söylenebilir. Biz de çalışmamızda öncelikle atıf kavramı üzerinde duracak, atfa ilişkin ileri sürülmüş görüşleri inceleyecek ve ikinci bölümde ise karşılaştırmalı hukukta ve Türk mevzuatında atfın yerini anlatacağız
The theory of Renvoi is particularly discussed in 19th Century, but can’t attrackt a big interest of the law appliers now. Türkish law accept renvoi limitary with only in personal law and family law. Either back-renvoi or continuing-renvoi are accepted for only one time in türkish law. But looking to the choice of law, we can see that renvoi is exclured. In Turkish law, renvoi is accepted in Internatıonal Private Law Code, Commercial Code and Arbitration Code. In Anglo-Saxon law we can see the exclusion of Renvoi. In European Union law, Rom I and Rom II Regulations exclure renvoi by the certain articles. In continantal europa, it is limitary accepted the renvoi like in Turkey. We are going to tell in our article first of all the Notion of renvoi and the opinions discusssed about it. Then in second part we are going to explain the place of renvoi in comparative law and in Türkish law