İran'da Nükleer faaliyetler batılı devletlerin yardımıyla başlamıştır. Bu başlangıç devamında İran’da yaşanan devrime kadar özellikle ABD, Almanya ve Fransa gibi batılı devletlerin katkısıyla ilerlemiştir. Ancak devrim sonrası İran’ın batıyı düşman görmesi sonrası bu ülkelerle olan ilişkileri tamamen değişmiş ve batı da bu durumda yeni bir konum almıştır. Özellikle devrim öncesi desteklenen İran’ın nükleer çalışmaları artık tehdit olarak görülmüş ve buna mukabil olarak yaptırım kararları alınmıştır. Bahsi geçen yaptırımlar zaman zaman ilişkilerde yumuşama dönemine girilmesiyle yumuşatılsa da, son haliyle tekrar ağır yaptırımlara dönüşmüştür. Bu çalışmada değişen ilişkiler neticesinde dostun elindeki silahların tehdit olmadığı, ancak diğer taraftan düşmanın elindekilerin ise son derece tehlikeli görüldüğü varsayımı ABD-İran ilişkileri üzerinden nükleer faaliyetler ile test edilmektedir.
Nuclear activities in Iran started with the help of western states. This initial continuation has continued with the contribution of western states such as USA, Germany and France until the revolution in Iran. However, after the revolution, Iran's relations with these countries changed completely and the West took a new position in this situation. In particular, Iran's nuclear activities, which were supported before the revolution, are now seen as a threat and sanctions have been taken. Although the sanctions mentioned were softened by entering the period of softening in the relations from time to time, they became heavy sanctions again. In this study, the assumption that the weapons in the hands of the friend is not a threat as a result of the changing relations, but that the enemies in the hands of the enemy are seen as extremely dangerous is tested by nuclear activities over US-Iran relations.