Author:
Abstract
Rus halkı egemen güç vasfını uzunca bir süredir çevresindeki toplumlara kabul ettirmeyi başarmış bir toplum olmuştur. XXI. yüzyıl arifesinde ise bu halk öncülüğünde oluşturulan askeri-siyasi yapı çökmüş ve millileşmeye yönelik adımlar ön plana çıkmıştır. Kapasiteleri son derece sınırlı olan Estonya, Letonya ve Litvanya gibi Baltık ülkeleri de millileşme adımlarına ağırlık veren ülkelerin başında yer almışlardır. Tabi ki söz konusu bu ülkeler için bağımsızlığa yönelik her türlü girişim belirli mücadeleleri gerekli kılmıştır. Her üç devlet de yaklaşık bin yıllık tarihlerinde sadece yirmi yıl kadar bağımsız kalabilmişler, Soğuk Savaş sonrası ise bağımsızlığı ikinci kez tecrübe etme fırsatını yakalamışlardır. Ancak hâlen ülke sınırları içerisinde egemen güç Rus halkına ait askeri unsurlar mevcudiyetini devam ettirmekteydi. Bağımsızlığın başlıca teminatı ise bu yabancı askeri varlığın tahliyesini sağlamaktı. Bu makalede Soğuk Savaş sonrası dönemde Baltık coğrafyasında Rus askeri varlığının yapısı ve tahliye süreci anlatılmaya çalışılmıştır.
Keywords
Abstract
The Russian people have become a society that has managed to lead a long life as a sovereign power. On the eve of the 21st century, the military-political structure created under the leadership of this people collapsed and steps towards nationalization came to the fore. Baltic countries such as Estonia, Latvia and Lithuania, whose capacities are extremely limited, have taken the lead among the countries focusing on nationalization steps. Of course, any attemp at independence for these countries has necessitated certain struggles. All three states were able to remain independent for only twenty years in their nearly thousand-year history, and they had the opportunity to experience independence for the second time after the Cold War. However, military elements belonging to the sovereign power of the Russian people still existed within the borders of the country. The main quarantee of independence was the evacuation of this foreign military presence. In this article, the structure of the Russian military presence in the Baltic geography in the post-Cold War period and the evacuation process are tried to be explained.