Türkiye Cumhuriyeti’nin erken döneminin ürünü olan “Fotoğrafla Türkiye” (1937) albümü, ideolojik metin düzeyinde söylemin fotoğraflarla nasıl çifte mühürleme geçirdiğini ortaya koymaktadır. 1930’lu yılların kitle iletişim tabanlı fotoğrafik çalışmaları, sanatı ve belgeyi; estetiği ve tarihi aynı potada eritmiştir. Fotoğraf; görünenle, görünmeyenin işaret edildiği diyalektik durağanlığında okunması için tekrar dönülmeye, zamanda geri gitmeye olanak tanıyan bir ortamdır. Fakat tarihsel süreksizliği ve belirsizliği, dil ile açıklanmasını ya da metin ile bağlamının çizilmesini gerektirir. Fotoğrafla Türkiye albümü sadece fotoğraflarıyla değil, açıklama metni, albüm yapısı ve fotoğraf altyazılarıyla erken dönem Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu felsefesini nesneleştirmektedir. Albüm mecrası da dahil olmak üzere bu yapı, ikonografik çözümleme ve içerik analizi yöntemiyle irdelenmiştir. Ankara, İstanbul, Şehirler ve Manzaralar, Arkeoloji ve Ar, Ekonomi ve İnşa, Kültür ve İnsan başlıklarını taşıyan altı bölüm; fotoğrafın heykel, resim ve ideoloji katmanlarını manzarada yoğunlaştırmıştır. İdealize topografyada Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihsel, kültürel, kurumsal ve ekonomik belirlenimleri ve güzergahı, fotoğrafik seçicilikte kendini ortaya koyarken Türk ulusu homojen bir kitle görünümünde soyutlaştırılmıştır.
The album "Fotoğrafla Türkiye" (Turkey in Pictures) (1937), a product of the early period of the Republic of Turkey, reveals how discourse at the level of ideological text is double sealed with photographs. The mass communication-based photographic works of the 1930s fused art and document, aesthetics and history in the same pot. Photography is a medium that allows one to go back in time to read the dialectical stasis in which the visible and the invisible are pointed out. However, its historical discontinuity and ambiguity require it to be paraphrased with language or contextualised with text. The album Fotoğrafla Türkiye objectifies the founding philosophy of the early Turkish Republic not only through its photographs, but also through its explanatory text, album structure and photo captions. This structure, including the medium of the album, is analysed through iconographic analysis and content analysis. The six sections, titled Ankara, Istanbul, Cities and Landscapes, Archaeology and Art, Economy and Construction, Culture and Human, concentrate the layers of sculpture, painting and ideology of photography in the landscape. In the idealised topography, the historical, cultural, institutional and economic determinations and itinerary of the Republic of Turkey reveal themselves through photographic selectivity, while the Turkish nation is abstracted as a homogenous mass.