Bağlanma, insanların yaşamının erken dönemlerinde birincil bakıcıları ile aralarında kurdukları duygusal bağı tanımlamak için kullanılmış bir kavram olarak karşımıza çıkıyor. Bu kavram hakkındaki teoriler kendisini, bu bağın bireyin, kişilerarası ilişkilerinde ve ruh sağlığı üzerinde gösterdiğini vurgulamıştır. Alanyazın da yer alan çalışmalardaki bulgular da tıpkı bu alandaki teoriler gibi bu etkiyi desteklediği görülmektedir. Yeme tutumu kavramına gelindiğinde ise bireyin yemeğe ve yemek yeme davranışına ilişkin yaklaşımını ifade etmek için kullanılmıştır. Bireylerin yeme tutumu üzerinde gerçekleşen bozulmanın ise yeme bozukluklarına zemin hazırlayabileceğine işaret edilmiş. Yeme bozukluğu ise beslenme davranışının kişinin sağlığına zarar veren bir boyuta ulaşması olarak tanımlanmaktadır. Son dönemlerde bu alanda bireyler üzerinde yapılmış çalışmaların yön verdiği nokta, bozulan yeme tutumları ve yeme bozuklukları oranındaki artışın, sağlık üzerinde yer alan ve göz ardı edilemeyen olumsuz etkileri sebebiyle, bu duruma zemin hazırlayan faktörler üzerine odaklanılmıştır. Yeme tutumu, yeme bozuklukları ve bağlanma kavramı ile birlikte yapılan çalışmalar ve bu çalışmalarda ilişkilendirilen faktörlerse, bu kavramların birbirleri ile ilişkili olabileceği öngörüsüne işaret etmiştir. Bu derlemede ise bağlanma stillerinin, yeme tutumu ve bozuklukları arasındaki ilişkiyi [1]ortaya koyan alanyazındaki çalışmaların bir araya getirilmesi amaçlanmıştır. Sonuç, bağlanma türlerinin, duygular, bilişsel süreçler, benlik saygısı dürtüsellik, vücut algısı ve ebeveynlik stilleri ile bağlantılı olduğu aynı zamanda bu kavramların bağlanma stilleri aracılığı ile birlikte yeme tutumlarına etki edebildiği kadar, bağlanmanın tedaviye başlama, sürdürme ve tedavide uzmanla kurulan işbirliği üzerindeki etkileri sebebi ile yeme tutumu ve bozuklukların tedavisinde bağlanma faktörünün göz önüne alınmasın tedavi yaklaşımlarının etkinliği açısından önemli olabileceği sonucuna ulaşılmıştır.
[1] Psikolog Duygu Has İstanbul Aydın Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Bölümü İstanbul Türkiye duyguhas@outlook.com.tr ORCID NO: 0009-0008-4663-6107
Attachment is a concept used to describe the enduring emotional bond between people and their early primary caregivers. Theories about this concept have emphasized that this bond affects the individual's interpersonal relationships and mental health. The findings in the studies in the literature seem to support this effect, just like the theories in this field. When it comes to the concept of eating attitude, it is used to express the individual's approach to food and eating behavior. It has been pointed out that the deterioration in individuals' eating attitudes may pave the way for eating disorders. Recently, studies conducted on individuals in this field have focused on the factors that pave the way for this situation, due to the negative effects of the increase in the rate of impaired eating attitudes and eating disorders on health, which cannot be ignored. Studies conducted on eating attitudes, eating disorders and the concept of attachment and the factors associated with these studies indicate that these concepts may be related to each other. In this review, it is aimed to bring together studies in the literature that reveal the relationship between attachment styles, eating attitudes and disorders. The result is that attachment types are linked to emotions, cognitive processes, self-esteem, impulsivity, body perception and parenting styles, and that these concepts can somehow affect eating attitudes through attachment styles. It has been concluded that considering the attachment factor in the treatment of eating attitudes and disorders may be important for the effectiveness of treatment approaches due to its effects.