Höyükler, tarih boyunca birbirinden farklı nedenlerle yıkıma uğramış yerleşim bölgelerinde, yıkılan yapıların kalıntılarının olduğu tepedir. Malatya ilinin ilk yerleşim yeri olan Battalgazi ilçesi sınırlarında yer alan Arslantepe Höyüğü, 2021 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine girmiştir. İnsanlık medeniyetinin başladığı nokta olarak görülen höyük, tarih içinde farklı dönemlere ait izler taşıyan buluntularla tarihe ışık tutmaktadır. Kesintisiz bir yerleşim düzeni ve saray yapılaşması ile karşılaşılan arkeolojik kazı alanında, devam etmekte olan kazılarla birlikte edinilen tarihi bilgilerde değişiklik olacağı düşünülmektedir. Aidiyet duygusu yaşanan şehrin manevi değerlerinden birisi olan Arslantepe Höyüğü, aynı zamanda kültürel ve mekânsal bir bellek taşıyıcısıdır. Höyük yapılaşma sistemi, süsleme unsurları ve höyükten çıkarılan seramik ürünler, mühür, kılıç, iskelet gibi buluntular tarihi belge niteliğindedir ve birçok tarihi yapıtta olduğu gibi sanatçılara esin kaynağı olarak değerlendirilir. Tarihi geçmişi ve zenginliği göz önünde bulundurulduğunda, üzerinde çalışan tüm araştırmacılarda ve sanatçılarda, hatta ziyaretçilerde bile farklı izlenim ve bellekte iz bırakan Açık Hava Müzesi ve höyükten çıkarılan buluntular, bu çalışmanın ve tasarımların temasını oluşturmaktadır.
Mounds are hills where the ruins of destroyed structures are located in settlements that have been destroyed for different reasons throughout history. Arslantepe Mound, located within the borders of Battalgazi district, the first settlement of Malatya province, was included in the UNESCO World Heritage list in 2021. The mound, which is seen as the starting point of human civilization, sheds light on history with finds that bear traces of different periods in history. İt is thought that there will be a change in the historical information obtained with the ongoing excavations in the archaelogical excavation area, which is encountered with an uninterrupted settlement order and palace construction. Arslantepe Mound, one of the spiritual values of the city where a sense of belonging is experienced, is also a cultural and spatial memory carrier. The settlement system of the mound, the decoration elements and the ceramic products excavated from the mound, such as seals, swords and skeletons, are historical documents anda re considered as a source of inspiration for artists, as in many historical works. Considering its historical background and richness, the Open Air Museum and the finds unearthed from the mound, which leave different impressions and memories on all researchers an artists working on it, an deven on visitors, from the theme of this study and designs.