20.yy’ın son çeyreğinden itibaren teknolojik, ekonomik, bilimsel ve enformatik alanda tedrici olarak yaşanan hızlı değişimler dünyada toplumsal yapıların tüm katmanlarına nüfuz ederek dünya çapında köklü değişimlere sebep olmuştur. “Küreselleşme” adı verilen bu süreç bir yandan sınırları belirsiz hale getirirken beri taraftan içinde geliştiği ekonomik ve siyasal yapıları, kültürel ve sosyal değerleri, bireysel algıları, kuralları adeta küresel bir ateşle yakıp küle çevirmiştir. Bu çalışmada ele alınan konu, küresel yangının ardında bıraktığı küllerden filizlenen yeni “kimliksiz” kimlik olgusudur. Toplumsal yapıların tamamında köklü değişimlere neden olan küreselleşme günümüzde birçok sorunun da odak noktasıdır. Küresel çapta yaşanan sorunlardan bir tanesi de “kimlik” sorunudur. Küreselleşme sürecinde ortaya çıkan yeni değerler, semboller ve düşünceler bireylerin kültürel ve zihinsel yapılarına hücum ederek onları değişme zorlamaktadır. İdeolojik açıdan küreselleşmenin bireylere dayattığı yeni yaşam tarzının belirsizliği, köksüzlüğü, değişkenliği ve hızı bireyleri içi her an her şeyle doldurulabilen ya da her an içi boşaltılabilen müphem bir kimlik anlayışı geliştirmeye itmektedir.
Çalışmada öncelikle küreselleşmenin tanımı ve boyutları ele alınmıştır. Daha sonra kimlik kavramı, kimlik çeşitleri ve kimlik değişimleri incelenmiştir. Bu çerçevede, kimliksel değişime yol açan küresel etkilerin sonuçları zaman ve mekân özelinde tartışılmıştır. Çalışma kapsamında, küreselleşme sürecinde ortaya çıkan değerlerin kimlik yapılarını etkileyerek mevcut kimlikleri aşındırıp, parçalanmışlık, çoğulluk şeklinde gösteren “kimliksizlik” olgusuna odaklanılmıştır.
Çalışma kapsamında doküman analizi yöntemi kullanılarak konuyla ilgili çalışmalar analiz edilmiş olup, tartışmayı şekillendiren temel bulgular ortaya konarak yorumlanmıştır. Çalışmanın bulguları doğrultusunda günümüzde yaşanan “kimliksizlik” probleminin küreselleşmeyle ortaya çıkan yeni değerlerle modern dönemin rasyonel, pozitivist kimlik kurgusunun çatışmasından doğan pratiklerle şekillenen çoğulculuk ve belirsizlikle karakterize olduğuna dikkat çekilmiştir.
Since the last quarter of the 20th century, the gradual rapid changes in the technological, economic, scientific and informatic fields have penetrated all layers of social structures in the world and caused radical changes worldwide. While this process, called "globalization", has made the borders uncertain, on the other hand, it has burned the economic and political structures, cultural and social values, individual perceptions and rules in which it has developed, with a global fire. The subject discussed in this study is the new phenomenon of “identityless” identity that sprouted from the ashes left behind by the global fire. Globalization, which has caused radical changes in all social structures, is the focus of many problems today. One of the problems experienced on a global scale is the problem of "identity". New values, symbols and thoughts emerging in the process of globalization attack the cultural and mental structures of individuals and force them to change. Ideologically, the uncertainty, rootlessness, variability and speed of the new lifestyle that globalization imposes on individuals pushes individuals to develop a vague sense of identity that can be filled with anything or emptied at any moment.
In the study, firstly, the definition and dimensions of globalization are discussed. Then, the concept of identity, types of identity and identity changes were examined. In this context, the consequences of global effects that lead to identity change are discussed in terms of time and space. Within the scope of the study, the phenomenon of “unidentity”, which erodes existing identities by affecting the identity structures of the values that emerged in the globalization process, is focused on.
Within the scope of the study, studies related to the subject were analyzed using the document analysis method, and the main findings that shaped the discussion were presented and interpreted. In line with the findings of the study, it has been pointed out that the problem of "non-identity" experienced today is characterized by pluralism and ambiguity shaped by the practices arising from the conflict of the new values emerging with globalization and the rational, positivist identity construction of the modern period.