Bu çalışmanın kapsamında “Korkuyorum Anne” filmi bağlamında hegemonik erkeklik ve pratiklerin doğuştan getirilen bir hâkimiyet konumu olmadığı ele alınmıştır. Kültürel normların ve toplumsal söylemlerle üretilerek erkeklerin yaşantısında yaşattığı sorunların, gündelik hayat gerçekliği bağlamında nasıl dönüşüme uğradığı “Korkuyorum Anne” filmi bağlamında örneklerle analiz edilmesi amaçlamaktadır. Ayrıca film kapsamında erkeklerin toplumsal konumu başta olmak üzere toplumsal farklılaşma ve neticesinde oluşan eşitsizlik biçimleri tartışılmıştır. Hegemonik erkeklik kavramının erkekleri nasıl etkisi altına aldığını, toplumun beklediği ideal erkek modelini farklı erkeklikler üzerinden ele alarak ideal erkek söyleminin eleştirisini yapan tartışmalı bir örneğini oluşturmaktadır. “Korkuyorum Anne” filmi “Erkeklikler üzerinden toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri nasıl üretilmektedir?” bununla ilgili tespitler sunmaktadır. Film ekseninde yapı ve mekanizmaların Hegemonik erkekliği nasıl beslediğini gündelik hayat içerisinde erkeklerin bu söylem ve pratiklere nasıl tepkiler verdiğinin sosyolojik analizi yapılmıştır.
Within the scope of this study, it is discussed that hegemonic masculinity and practices are not an innate position of dominance in the context of the movie "Mommy, I’m scared". It is analyzed with examples in the context of the movie "Mommy, I’m scared", how the problems that men experience in their lives by being produced by cultural norms and social discourses are transformed in the context of daily life reality. In addition, within the scope of the film, social differentiation and the resulting inequality, especially the social position of men, is discussed. It constitutes a controversial example of how the concept of hegemonic masculinity influences men and criticizes the ideal man's discourse by considering the ideal male model expected by society through different masculinities. "Mommy, I’m scared " movie "How are gender inequalities produced through masculinities?" provides insights on this. In the axis of the film, it is aimed to make a sociological analysis of how structures and mechanisms feed hegemonic masculinity and how men react to these discourses and practices in daily life.