Foucault’nun, Lyotard’ın ve Bauman’ın iktidar konusundaki görüşleri çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Bahsedilen düşünürlerin iktidar konusundaki görüşleri genel teorileri bağlamında incelenmiştir. Nitel veri analizine dayalı olarak yapılmış olan bu çalışmada doküman incelemesi yöntemine müracaat edilmiştir. Yazılı belgelerin sistemli analizine dayanan bu yöntemde konuyla ilişkili olarak bahsedilen düşünürlerin bizatihi kendilerinin yazmış oldukları metinlerden ve başkalarının yazmış oldukları kitaplardan, makalelerden yararlanılmıştır. Çalışmanın sonucunda iktidarın yalnızca baskıya dayanmayacağı aynı zamanda bilgi ve haz da üreteceği ve kendi egemenliğini buna bağlı olarak pekiştireceği anlaşılmıştır. Tarihe dayanan Meta Anlatıların Almanya’daki Hitlerci faşizme ve Sovyetlerde olduğu gibi totaliter yönetimlere neden oldukları bundan dolayı onların yerine küçük anlatıların egemen olması gerektiği bakış açısına ulaşılmıştır. Sermayenin özellikle bilgi endüstrilerinin gelişimine bağlı olarak uluslararasılaştığı ve yeni yerleri hakimiyetine aldığı buna karşılık yerel kalan politik iktidarların etkili önlemler alamadığı tespit edilmiştir. İnsanların karşılaştıkları belirsizliklere ve güvensizliklere karşı yapısal çözümleri uygulamaya geçiremeyen politik iktidarların meseleyi emniyetsizliğe indirgedikleri ve artan denetimler ve kontrollerle sorunu çözmeye çalıştıkları bu tedbirlerin de gerçek sorunların üstesinden gelmeye engel teşkil ettiği anlaşılmıştır.
The aim of the study is Foucault, Lyotard and Bauman’s views on power. The views of the mentioned thinkers on power were examined in the context of their general theories. In this study, which was based on qualitative data analysis, the document analysis method was applied. In this method, which is based on the systematic analysis of written documents, from the texts which were written by the thinkers themselves and the books and articles written by others were used. As a result of the study, it has been understood that the power will not only rely on oppression, but will also produce knowledge and pleasure and reinforce its own dominance correspondingly. It has been reached the point of view that meta-narratives based on history caused to Hitlerist fascism in Germany and totalitarian governments as in the Soviets, therefore small narratives should dominate instead. It has been determined that the capital has become internationalized and dominated new places, especially depending on the development of the information industries, whereas the political powers that remained local could not take effective measures. It has been understood that the political powers, who cannot implement structural solutions against the uncertainties and insecurities that people face, reduce the issue to unsafety and try to solve the problem with increasing inspections and controls, and these measures also prevent overcoming real problems.