İlâhî kelâm Kur’an, Arap diliyle ve bu dilin belagat üslûbuyla nâzil olmuştur. Vahyin ilk muhatapları, ilâhî bildirimlerin niyet ve maksadını anlayabiliyorlardı. Her ne kadar bu anlayış ve idraklerinde farklılık olsa da, bu onların ilmî derecelerinden ve aklî yeteneklerinden kaynaklanmakta idi. Herkes Kur’an’ı kendi kültür seviyesi nispetinde anlıyor, anlamakta güçlük çektikleri hususları, bu konuda en yetkili kişi olan Hz. Muhammed’e soruyorlardı. Çünkü ilâhî bildirimlerin tebliğ ve tebyini Kur’an’ın başlıca emirlerinden ve Hz. Muhammed’in de aslî görevlerindendir. Kur’an’ın tefsiri hususunda ayetin ayetle ve hadislerle tefsirinden sonra en mühim tefsir kaynağı sahabe tefsiridir. Onların Hz. Muhammed ile aynı ortamda yaşamaları, onun eğitim ve öğretimiyle yetişmeleri sonucunda cahiliye dönemine ait âdet ve geleneklerden uzaklaşarak İslâm ahlâkı ve hükümleriyle yetişmeleri onlara önemli bir hususiyet kazandırmıştır. Kur’an’ın nüzul ortamını ve toplumdaki ahvali iyi bilmeleri, bazı ayetlerin sebebi nüzulüne vakıf olmaları gibi hususiyetleri sebebiyle ayetlerin mana ve hikmetlerini bilme yönünde Kur’an ve sünnetten sonraki en önemli faktör olarak kabul edilirler. Sahabe nesli de bu sorumluluğun bilinciyle kendilerine düşen bu mühim vazifeyi en iyi şekilde ifa etmişlerdir. Bu makalede tefsirin ilk dönem itibariyle teşekkülünü, tefsir tarihinde sahabenin yeri ve önemini işlemeye çalışacağız.
The divine word, the Qur'an, was revealed in the Arabic language and the rhetoric style of this language. The first addressees of the revelation were able to understand the intention and purpose of divine proclamations. Although there were differences in this understanding and understanding, this was due to their scientific degrees and mental abilities. Everyone understands the Qur'an in proportion to their own cultural level, and the issues they have difficulty in understanding are explained to Hz. They were asking Muhammad. Because the transmission and explanation of divine notifications is one of the main commandments of the Qur'an and Hz. It is also one of the main duties of Muhammad. The most important source of tafsir is the tafsir of the Companions, after the verse-by-verse interpretation of the Qur'an and the interpretation of the verse by hadith. They They lived in the same environment with Muhammad and were brought up with his education and training. As a result, they moved away from the customs and traditions of the period of ignorance and grew up with the morals and rules of Islam. This gave them an important characteristic. They have features such as knowing the environment in which the Qur'an was revealed and the situation in society well, and knowing the reasons for the revelation of some verses. Because of these, it is considered the most important factor after the Qur'an and Sunnah in terms of knowing the meaning and wisdom of the verses. With the awareness of this responsibility, the generation of Companions fulfilled this important duty in the best way. In this article, we will try to deal with the formation of tafsir in the first period, the place and importance of the companions in the history of tafsir.