14 Mayıs 1950’de DP’nin iktidara gelmesiyle iktidar el değiştirmiş ve Türkiye’de yeni bir dönem başlamıştır. DP iktidara geldikten sonra CHP’nin 1945’lerden sonra başlattığı Batı yanlısı dış politika anlayışını geliştirmiştir. Sovyetler Birliği’nin saldırganlıkları sonucunda Türkiye kendi güvenliğini sağlamak için Batı Bloku’na yakınlaşmış, iç ve dış siyaset anlayışını Batı’nın çıkarlarına endekslemiştir. Soğuk savaş döneminde Amerika Rus, aynı zamanda Komünizm tehlikesi ile karşı karşıya olan devletlere ve bu rejimle yönetilen ülkelere komşu devletlere açık destek vermeye başladı. Bunlardan jeopolitik açıdan en önemli devlet Türkiye ve Yunanistan idi. Batı ile işbirliği sonucunda alınan dış yardımlar bir süre sonra ülkeyi dışa bağımlı hale getirmiş ve ülke yarı-periferi konumuna düşmüştür. Türkiye'deki siyasal sistemin Batı yanlısı bir dış politikanın güvencesi olduğunu, CHP'nin de DP gibi özünde işbirliğini desteklediğini anlayan ABD, kendini taraflardan biri ile özdeşleştirmekten sakındı. ABD’ye göre, Menderes’in veya İnönü’nün iktidara gelmesi çok fazla önem arz etmiyordu. ABD için önemli olan mesele kendi çıkarlarını maksimize edebilecek bir iktidarın gelmesiydi. Bu gaye, 27 Mayıs 1960 darbesinde kendini belli etmiştir zira ABD darbe sonrası iktidara gelen askerlerin Soğuk Savaş’ta tarafsız kalmasını önlemek istemiştir. Bu dönemde ABD sivil yönetime dönüşü hararetle destekledi. Bu ise pratikte, CHP'nin iktidar olmasına dolaylı bir destek demekti. Çalışmamızdaki temel amaç demokrasi-emperyalizm ilişkisinin incelenmesi ve yapılan icraatların siyasi hatalardan mı yoksa bu hataların dönemin konjonktüründen dolayı mı olduğunu okuyucunun takdirine bırakılmasıdır. Çalışmamızın bilimselliğini güçlendirmek için yerli ve yabancı pek çok kaynaktan yararlanıldı.
May 14, 1950 with the coming to power has changed hands DP's power and began a new era in Turkey. After the DP came to power, it developed the pro-Western understanding of foreign policy initiated by the CHP after the 1945s. As a result of the aggression of the Soviet Union, Turkey moved closer to the Western bloc to ensure their safety, were indexed to the understanding of the domestic and foreign policy interests of the West. During the Cold War, the United States of America, Russia, at the same time the danger of communism and the states under the regime began to give open support to neighboring states. The most important geopolitical state was Greece and Turkey. The foreign aid received as a result of the cooperation with the West made the country dependent on foreign countries after a while and became a semi-periphery. The assurance of a pro-Western foreign policy that the political system in Turkey, the CHP also promote cooperation in essence understands that like the DP USA, refrain from identifying himself with one hand. According to the United States, the coming of Menderes or İnönü to power did not matter much. The important issue for the United States was the coming of a government that could maximize its interests. This goal was manifested in the coup of May 27, 1960, as the US wanted to prevent the soldiers coming to power after the coup to remain neutral in the Cold War. During this period, the US fervently backed the return to civilian rule. This is in practice, CHP 'It was an indirect support for. The main purpose of our study is to examine the relationship between democracy and imperialism and to let the reader appreciate whether the actions taken are due to political errors or because of the conjuncture of the period. In order to strengthen the scientificness of our study, many domestic and foreign sources were used.