Bu çalışmamızda, Antik Yunan’da demokrasinin ortaya çıkışını, gelişimini ve darbe kültürünün nasıl oluştuğunu bazı düşünürlerden ve deneyimlerden hareketle incelemeyi amaçladık. Dünya siyasi tarihinde Antik Yunan, monarşi, aristokrasi, cumhuriyet, timokrasi, oligarşi ve demokrasi gibi farklı yönetim biçimlerinin görüldüğü ilk medeniyetlerden biridir. Demokrasi ile darbe birbirlerine zıt iki kavramdır. Buna rağmen demokrasinin olduğu her yerde darbe kültürü de oluşup gelişmiştir. Oysa demokrasinin olduğu yerde darbeden, darbenin olduğu yerde ise demokrasiden söz edilemez. İlk demokrasi deneyimleri Antik Yunan’da olduğu gibi, ilk darbe deneyimleri de yine orada olmuştur. Antik Yunan’da demokrasi insan doğası, vicdan ve akıl üzerine temellendirilmiş olmasına karşın, onun üzerinde ortak bir tanım ve görüş birliği yoktur. Bu dönemde demokrasi yanlısı düşünürler olduğu gibi demokrasi karşıtı düşünürler de vardır. Antik Yunan’da demokrasi Perikles döneminde etkili bir şekilde uygulanarak, Atina site-devletini gücünün doruğuna çıkarmıştır. Birçok düşünüre göre demokrasinin önündeki en büyük engel darbedir. Buna rağmen bazı filozoflar iktidara gelmede darbeyi bir araç olarak görmüşlerdir. Hatta Elealı Zenon gibi bilfiil darbe teşebbüsünün içinde yer alan filozoflar bile olmuştur. Sonuç olarak, yaklaşık 2500 yıl kadar bir geçmişi olan demokrasi, günümüze, uzun, zor ve yorucu bir yolculuğun sonunda gelebilmiştir. Demokrasiyi korumanın ve kollamanın yolu darbeden değil, adaletli, eşitlikçi, özgürlükçü, katılımcı, çoğulcu ve seçime dayalı politik sistemden geçmektedir. Darbe iktidara gelmede asla meşru, doğru ve demokratik bir araç değildir, aksine toplumda şiddeti ve totalitarizmi meşrulaştırmaktadır.
In this study, we aimed to examine the emergence and development of democracy in Ancient Greece and how the culture of the coup developed from some thinkers and experiences. It is one of first civilizations in world’s political history where different management methods such as monarchy, aristocracy, aristocracy, republic, timocracy, oligarchy and democracy were seen. Democracy and coup d’état are two opposing concepts. Despite this, the culture of coup d’état has emerged and developed in all places where democracy existed. However, coup d’état cannot be mentioned where democracy is present and democracy is out of question where a coup d’état occurs. As first experiences of democracy were seen in Ancient Greece, first occurrences of coup d’état also took place therein. Although democracy in Ancient Greece was founded on the nature of humans, conscience and intelligence, there is no common definition or consensus on it. Whereas there were supporters of democracy in this period, there were also those opposed to it. In Ancient Greece, democracy was applied efficiently during the Pericles period and maximized the power of Athens city-states. According to many philosophers, coup d’état is the biggest hindrance for democracy. Despite this, some philosophers saw coup d’état as a means to gain political power. There were even philosophers like Zeno of Elea who were personally in coup d’état attempts. Consequently with a history of nearly 2500 years, democracy has finally reached the end of a long, challenging and exhausting journey today. The basis for protecting and preserving democracy is a fair, equalitarian, liberal, participatory, pluralist and election-based system, not coup d’états. Coup d’état is never a legal, righteous and democratic means to gaining political power; on the contrary, it legalizes violence and totalitarianism in the society.