Basit yapısına rağmen seyredenin narsist duygu, düşünce ve davranışlarını harekete geçiren ayna, zengin metaforlara sahip olması nedeniyle her dönem sanatçıların sıkça kullandığı önemli bir nesne konumundadır. Sanatçıların aynaya olan ilgisi görüntünün yansıtılması ile sınırlı değildir. Binbir türlü metafor yaratmaya olanak vermesi nedeni ile sanatçılar için ayna hep sıradışı bir kullanım nesnesi olmuştur. Aynanın mekanı ve nesneyi yansıtma, çoğaltma, anlamlandırma gibi sanatın önemli kavramlarını çözmede sanatçıya fırsatlar sunması günümüz sanatçılarının da ilgi odağındadır. Disiplinlerarası bir yaklaşımla çağdaş sanatın, yeni ve alternatifini oluşturan malzeme arayışında sanatçılar teknolojiden de yararlanıp ayna ve özelliğinden yola çıkarak bugüne kadar kullanılmamış şekilde sanat eserleri ortaya koymuşlardır. Enstalasyon, heykel ve hatta mimaride de aynanın sanatta farklı yansımalarını görmekteyiz. Sanatçılar aynaya farklı gerekçelerle, ya resmi yapılan bir nesne ya da eserin yapımında kullandıkları bir malzeme olarak hala yoğun ilgi göstermektedirler. Dönemlerin toplumsal yapıları değiştikçe aynaya yüklenen anlamlar ve aynanın kullanım şekli kendiliğinden değişim göstermektedir. Günümüz de ise ayna, tüm bu geçmişten gelen özelliklerine ek olarak parlak yüzeye sahip bir nesne olarak kabul edildi ve mekanlar arası (iç – dış mekan) geçişleri olanaklı kılan sihirli bir nesneye dönüştü. Anish Kaapor, Leandro Erlich, Michelangelo Pistoletto vb. gibi sanatçılar yansıtmacı özelliğini unutturan bambaşka bir boyuta, sanal gerçeklik duygusu yaratan yeni bir boyuta taşıdılar. Ayna, gündelik yaşam içinde kullanım nesnesi olarak önemini koruduğu ve sanatın yaşamla bağını koparmadığı sürece, sanatın argümanları ve enstrümanları ne olursa olsun ayna da tıpkı diğer tüm nesneler gibi anlamına yeni boyutlar ekleyerek ya da bambaşka biçimlere evrilerek sanatın vazgeçilmezleri arasında yerini korumaya devam edecektir.
In spite of its simple structure, the mirror, which moves the narcissist feelings, thoughts and behaviors of the viewer, is an important object frequently used by artists in every period because of having rich metaphors. The artist's interest in the mirror is not limited to reflecting the image. The mirror has always been an unusual object of use for artists because it allows the creation of thousands of metaphors. The focus of contemporary artists is to provide the opportunities of the mirror for compunding the important concepts of arts such as reflecting, replicating and interpreting the space and the object. With an interdisciplinary approach, in the search for new and alternative materials of the contemporary art, the artists also benefited from the technology and set out from the mirror and feature art works that have not been used until today. Different reflections of the mirror in art can be seen in installation, sculpture and even in architecture. The artists, with different reasons, still show great interest in the mirror either as an artwork or a material used in the construction of the artwork. As the social structure of the periods changes, the meanings loaded for the mirror and the used way change spontaneously. Today, the mirror has been accepted as an object with a shiny surface in addition to all these past features, and has become a magical object that allows inter-space (interior - exterior) transitions. The artists such as Anish Kaapor, Leandro Erlich, Michelangelo Pistoletto etc moved the project to a new dimension that created a sense of virtual reality. As long as the mirror maintains its importance as an object of use in everyday life and does not interfere with the life of art, the mirror, whatever the arguments and instruments of art, will continue to be one of the indispensables of art, just like all other objects, adding new dimensions to its meaning or evolving into completely different forms.