Bu çalışmanın amacı, Gray tarafından geliştirilen Pekiştireç Duyarlılık Teorisi’nde (PDT) iddia edilen cezaya duyarlılıkla ilişkili Davranışsal İnhibisyon Sistemi (DİS) ve ödüle duyarlılıkla ilişkili Davranışsal Aktivasyon Sistemindeki (DAS) yüksek veya düşük faaliyetin psikopatolojiye yol açtığı tezinin DSM-5’te yer alan B ve C kişilik bozuklukları (KB) kümeleri ve bu kümelerdeki kişilik bozuklukları açısından geçerliliğinin Türk örnekleminde incelenmesidir. DİS ve DAS faktörleriyle kişilik bozuklukları arasındaki ilişkinin tespiti için %55.2’si kadın, %44.8’i erkek ve yaş ortalaması 37.18 (ss=10.25) olan 277 kişilik toplum örneklemine DİS/DAS ölçeği ile Coolidge Eksen II Envanteri Türkçe Formu (CATI+TR) uygulanmıştır. Yapılan analizlerde B Kümesi ve kişilik bozukluklarının yüksek DAS faaliyetiyle, C Kümesi ve kişilik bozukluklarının yüksek DİS faaliyetiyle ilişkili olduğu görülmüştür. Sonuç olarak, Davranışsal İnhibisyon Sistemi ve Davranışsal Aktivasyon Sistemindeki yüksek veya düşük faaliyetin kişilik bozuklarıyla ilişkili olduğu iddiası desteklenmiştir.
This study aim to test the validity of the hypothesis derived from Reinforcement Sensitivity Theory of Gray that high and low levels of activity in Behavioral Inhibition System (BIS) that is related with punishment sensitivity and Behavioral Activation System (BAS) that is related with reward sensitivity leads to psychopathology, on the basis of B and C personality disorder (PD) clusters of DSM-5 in a sample of Turkish participants. In order to investigate the validity of Gray's hypothesis for Turkish participants, a community sample of 277 individuals (mean age =37.18, sd=10.83, 40.5 % men and 59.5 % women) were administered with BIS/BAS Scale in addition to CATI+TR. The pearson correlations of BIS and BAS scores with CATI+TR Axis II PD Subscales indicated that Cluster B Global and individual PD scores were significantly correlated with increased BAS activity where on the other hand that of Cluster C svores were significantly correlated with increased BIS activity. As a conclusion, the suggestion that the increased and decreased activity in Behavioral Inhibition and Behavioral Activation Systems are related with personality disorders is supported.