1980’li yıllarda başlayan madenleri özelleştirme süreci 2000’li yıllarda hız kazanmış ve özel şirketlerin üretimdeki payı önemli ölçüde artış göstermiştir. Bu gelişmeye paralel olarak madenlerde yaşanan iş kazalarının sayısı da artmış ve ölüm oranları yükselmiştir. Bu makale özelleştirme politikalarının madencilik sektöründeki kendine has uygulaması olan “rödovans” ile iş kazalarındaki artış arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Çalışmada özel sahalarda çalışan maden işçilerinin kamuda çalışan işçilere göre daha fazla risk altında olduğu görülmüştür. Bunun arkasında yatan en önemli unsurun özel sahalardaki ağır çalışma koşulları ve maliyet gerekçesiyle alınmayan tedbirler olduğu savına ulaşılmıştır. Bu tablonun ortaya çıkmasındaki bir diğer önemli etken ise özelleştirmeyi teşvik eden politikalara eşlik eden yetersiz denetimdir.
The privatization process in mining industry which has started during 1980s gained a momentum during 2000s and the share of private companies in production has displayed a considerable increase. In parallel to these developments, the number of workplace accidents in mining areas and deaths that related with the accidents have risen. This article examines the relation between "redevence" (royalty) which is a specific practice of privatization policies in mining industry and the increases in workplace accidents. In the study, it has been observed that mining workers in the private mining areas have higher risks than the workers in state-owned mining areas. The study concludes that the most important rationale behind this fact is that the harsh working condition and not taking necessary measures because of their high costs. Another factor that leads to the picture is the insufficient supervision accompanied by the privatization.