Şiire Yansıyan Santimantalist Tavır (Abdulla Şaik Örneği)

Author:

Year-Number: 2020-58
Yayımlanma Tarihi: null
Language : Türkçe
Konu :
Number of pages: 1000-1006
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

19.yüzyılın ikinci yarısı ile 20. yüzyılın başları, Azerbaycan kültür ve edebiyat tarihi açısından son derece aktif ve somut ve adımların atıldığı bir dönemi ifade eder. 1905 yılında ilan edilen manifestonun yarattığı hürriyetçi atmosfer, matbuat ve edebiyat dünyasına dinamik bir devinim kazandırır. Ancak kısa bir süre sonra yaşanacak olan “Stolipin Faciası” bu coşkunluğu hezimete dönüştürür. Büyük bir hayal kırıklığı yaşanır, yazar psikolojisi alt üst olur. Böylece Azerbaycan edebiyatında bazen bedbin, bezgin ve bitkin bazense gelecek umudu içerisinde son derece iyimser ruh hallerinin, duygu ve temayüllerin yaşandığı bir dönem başlar. Azerbaycan romantik edebiyatının da karaktersitiğini oluşturacak olan bu temayülün önde gelen isimlerinden birisi Abdulla Şaik Talıbzade’dir (1881-1959). Şaik’in şiir kronolojisi incelendiğinde, aldanmışlık psikolojisi içerisinde kimi zaman santimantalizme varan bu melankolik tavrı görmek pek mümkündür. Nitekim “Niye Uçdu?”, “Bir Quş”, “Bir Necme” gibi şiirlerinde karamsar bir tavır görülürken “Sonbahar”, “Parçalar”, “İreli”, “Fidan” gibi çalışmalar gelecekten ümitli bir şair profili ortaya koymaktadır. Bu çalışmada devrin siyasi ve sosyal şartlarına bağlı olarak değişen yazar psikolojisi, Şaik örneği ile incelenecektir. Araştırma, metin örnekleri ile neden-sonuç ilişkisi içerisinde yürütülecektir.

Keywords

Abstract

The second half of the 19th c and the beginning of the 20th c was marked by dynamic and vivid steps in Azerbaijani cultural and literary history. Particularly the atmosphere set by the Independence Manifest of 1905 invigorated the publishing and literary world. Nevertheless the Tragedy of Stolypin followed soon and those developments went in defeat. The despair upset the author’s psychology. Thus a melancholic period, in which pessimistic, weary and tired points of view alternated with the optimistic and expectant, started in Azerbaijan literature. This undertone, which is the characteristics of Azerbaijani romantic literature, was pioneered by Abdulla Şaik Talıbzade (1881-1959). When Şaiq’s poetry chronology is studied it is possible to note the melancholic attitude extending to sentimentalism which resulted from his deception. In fact his poems such as “Niye Uçdu?”, “Bir Quş”, “Bir Necme” reflected a pessimistic point of view whereas others such as “Sonbahar”, “Parçalar”, “İreli”, “Fidan” portrayed a poet full of hope for the future. This paper focuses on the author’s psychology changing according to political and social conditions with the example of Abdulla Şaiq. Samples from texts are analysed in cause and effect relationship.

Keywords