Enformasyon Çağında Dini Bilginin Ediniminin Mahiyet Dönüşümüne Dair Nitel Bir Araştırma: Küçük Yaşta Evlilik Özelinde
Author :
Abstract
Enformasyon çağı on dokuzuncu yüzyılın ortalarında bilgisayar ve internet teknolojisinin hayatımıza girişi ile başlatılır. Enformasyon çağına dair ilk çalışmayı yapan Manuel Castell çalışmasında internet ve bilgisayar teknolojilerinin ilerlemesinin endüstri, dini fundamentalizm, kimlik ve anlam arayışlarını dönüştüreceğini belirtmiştir. Çalışmamızda, zikredilen olguların dine dair boyutu spesifik bir örneklem bağlamında incelenmeye çalışılmıştır. Spesifik örneklem, tefsir literatüründe yer alan küçük yaştaki çocuklarla cinsel birlikteliğin mümkün olduğunu ifade eden klasik yorumlamalardır. Amaç ise ilahiyat öğrencilerinin söz konusu yorumlara yaklaşımının çözümlenmesidir. Ayrıca öğrencilerin bu konulara dair bilgi ediniminde dijital platformların etkisini ölçümlemektir. Öğrencilerin kendilerine verilen bazı makaleleri ve özellikle de dijital platformlarda yer alan bilgileri bir arada değerlendirerek bireysel çözümler üretmesi amaçlanmıştır. Nitekim, dini ilimler ile iştigal eden bireylerin bazı hassas konularda dini bilgi ediniminde enformasyon ve dijitalleşmenin etkisinin ölçümü ve çözüm önerileri oldukça değerlidir. Mezkûr konu, bilginin hızla yayıldığı ve çoğunlukla sansüre uğramadan aktarıldığı enformasyon çağında din aleyhine kullanılan en önemli konular arasında yer almaktadır. Çalışmada yöntem olarak nitel araştırma yöntemlerinden olan doküman analizi kullanılmıştır. Elde edilen bulgular, insanların olayları nasıl değerlendirdiklerini, belirli bir durumla ilgili algılarını, duygularını, bakış açılarını anlamaya çalışan fenomenolojik analiz yöntemiyle tahlil edilmiştir. Çalışma, Kur’ân-ı Kerîm’in eleştirilmesine araç edinilen küçük yaşta evliliğe dair dijital platformların etkisini ölçmeyi amaçlaması yönüyle özgünleşmektedir.
Keywords
Abstract
The information age was initiated in the mid-nineteenth century with the introduction of computer and internet technology into our lives. Manuel Castell, who conducted the first study on the information age, stated in his study that the advancement of internet and computer technologies would transform industry, religious fundamentalism, identity and the search for meaning. Our study attempts to examine the religious aspects of the aforementioned phenomena within the context of a specific sample. This specific sample consists of classical interpretations in the exegetical literature that state that sexual intercourse with under age children is possible. The aim is to analyze theology students' approaches to these interpretations. Furthermore, it is to measure the impact of digital platforms on students' acquisition of knowledge on these topics. It is aimed for students to produce individual solutions by evaluating some of the articles given to them and especially the information on digital platforms. As a matter of fact, measuring the impact of information and digitalization and suggesting solutions in acquiring religious knowledge on some sensitive issues for individuals dealing with religious sciences are quite valuable. This issue is among the most important issues used against religion in the information age, where information spreads rapidly and is mostly transmitted without being censored. Document analysis, one of the qualitative research methods, was used as the method in the study. The findings were analyzed using phenomenological analysis, which attempts to understand how people evaluate events, their perceptions, emotions, and perspectives on a particular situation. The study is unique in that it aims to measure the impact of digital platforms on child marriage, which is used as a tool to criticize the Holy Kur’ān.
