Author :
Savaş Nalinci -
Abstract
Sürdürülebilir kalkınmanın üç temel bileşeni; ekonomi, toplum ve çevredir. Sürdürülebilir bir yaşam için, bu üç bileşen bir bütündür. Sürdürülebilir kalkınmanın temel öznesi bütün canlı ve cansız varlık alanlarıyla doğadır. Bu bağlamda, can çekişen doğaya tekrar yaşam vermede en önemli rol topluma düşmektedir. Doğanın kendini yenileyebilme kapasitesinin sürdürülebilirliği, çevre bileşeni ile ilgilidir. Çevre kirliliği ve nüfus artışı arasında güçlü ve doğrusal bir ilişki olduğu bilinmektedir. Dünya nüfusu sanayi devriminden günümüze kadar, inanılmaz bir büyüklüğe erişmiştir. Nüfustaki her birimlik artış, doğanın kendini yenileme hızını yavaşlatarak gelecek nesillerin yaşamını tehdit etmektedir. Bu çalışmada, sürdürülebilir kalkınma paradigmasının üç bileşeninden biri olan ekonomi bileşeni analiz edilmektedir. Ekonomi bileşeni sürdürülebilir kalkınma açısından yaşamsal öneme sahiptir. Çünkü, insanın yaşamının en temel güdüsü olan tüketimle, dolayısıyla üretimle ilgilidir. Kontrol edilemeyen bir tüketim/üretim dengesinin insanlığın sonunu hızlandıracağı düşünülmektedir.
Keywords
Ekonomi Sürdürülebilir Kalkınma Yeşil Ekonomi Yeşil İşler Ekosistem
Abstract
The three fundamental components of sustainable development are the economy, society, and environment. The primary subject of sustainable development is nature, encompassing all living and non-living entities. In this context, society plays the most crucial role in revitalizing struggling ecosystems. The sustainability of nature's self-renewal capacity is closely linked to the environmental component. It is well known that there is a strong and linear relationship between environmental pollution and population growth. Each unit increase in population threatens future generations' lives by slowing down nature's self-renewal process. This study focuses on the economic component, one of the three pillars of the sustainable development paradigm. The economic dimension is vital for sustainable development because it is directly related to consumption the most fundamental human drive and, consequently, to production. An uncontrollable imbalance between consumption and production may accelerate humanity’s decline.
