Son yüzyılda gelişen çevre bilinci ve sürdürülebilir kentsel tasarım stratejileri kentlerde doğal kaynaklara saygılı planlama yapılmasını zorunlu kılmıştır. Sürdürülebilir kentsel tasarımlar bir yandan kısa ve uzun vadede kent kullanıcısının yaşamsal ihtiyaçlarını gidermeye odaklanırken diğer yandan gelecek kuşakların kentsel ihtiyaçlarını karşılayacak kaynaklarını yok etmemeye çalışmaktadır. Sürdürülebilir kentsel tasarımlar geliştirilirken kenti ekolojik, ekonomik ve kültürel açıdan besleyecek her türlü kaynak kontrollü bir şekilde değerlendirilmelidir. Bu bağlamda korunan alanlar ekolojik, ekonomik ve kültürel değerlerinden dolayı ilişkili olduğu kent için büyük bir değer niteliğindedir. Korunan alanlar birtakım sıra dışı özellikleriyle yasalarla koruma altına alınan ve gelecek kuşaklara bırakılması gereken alanlardır. Bu alanlar korunma sebeplerine göre kent yeşilini desteklemeleri, kente ekolojik, kültürel, sosyal ve ekonomik olarak değer katmaları, kent turizmini canlandırma potansiyeline sahip olmaları açısından bir kent için oldukça değerli alanlardır. Bu çalışmanın amacı kent sınırı içinde veya yakın çevresinde bulunan, koruma alanı statüsünde kullanımı sınırlandırılan bu alanların sürdürülebilir kentsel tasarım bağlamında kente entegresinin kente sağlayacağı faydaları ortaya koymaktır.
Environmental awareness and sustainable urban design strategies that have developed in the last century have required planning that respects natural resources in cities. Sustainable urban designs focus on meeting the vital needs of the city user in the short and long term, while trying not to destroy the resources that will meet the urban needs of future generations. While developing sustainable urban designs, all kinds of resources that will feed the city ecologically, economically and culturally should be evaluated in a controlled manner. In this context, protected areas are of great value for the city they are related to due to their ecological, economic and cultural values. Protected areas are areas that are protected by law with some extraordinary features and should be left to future generations. These areas are very valuable areas for a city in terms of supporting the urban green for conservation reasons, adding value to the city ecologically, culturally, socially and economically, and having the potential to revitalize urban tourism. The aim of this study is to reveal the benefits of the integration of these areas, which are located in or around the city boundary, and whose use is restricted as a protected area, to the city in the context of sustainable urban design.