Türk tarihi ve kültürü, dünyanın eski ve kadim kültürlerinden bir tanesidir. Türk milletinin gelişiminde, dünya tarihinde önemli imparatorlukların kurulmasında ve medeniyete önemli katkılar sunmasında Türk milli kültürü unsurlarının etkisi yadsınamaz derecede büyük olmuştur. Büyük Hun, Göktürk, Uygur ve Selçuklular ile başlayan bu süreç Osmanlı İmparatorluğu ile zirveye ulaşmıştır. İslam dininin kabul edilmesinden sonra Arap ve Fars kültürü etkisi altına giren Türkler, yavaş yavaş bu kültürlerinden uzaklaşmaya başlamışlardır. Özellikle on altıncı yüzyıldan itibaren artan Arap ve Fars kültürü etkisiyle kendilerini yüzyıllarca ayakta tutan kültür değerlerinden uzaklaşmaya başlamış, bunun neticesinde de gerilemeye başlamışlardır. Batıda meydana gelen sosyal ve siyasal gelişmeler neticesinde özellikle on dokuzuncu yüzyılda Avrupa’da sosyal ve siyasal açıdan büyük bir atılım meydana gelmiştir. On dokuzuncu yüzyıla kadar bu gelişmeleri sadece teknik açıdan değerlendiren Osmanlı İmparatorluğu, neticede Avrupa karşısında gerilemeye başlamış, en nihayetinde de yıkılmaktan kurtulamamıştır. İmparatorluğun en buhranlı dönemlerinde büyüyüp yetişen Mustafa Kemal Atatürk, yaşadığı tecrübeler ışığında kurtuluşun ancak Türk milli kültürüne yani öze dönüşle mümkün olabileceğini, Türk milli kültürünün geliştirilip onun dünyaya tanıtılması ile muasır medeniyetler seviyesine ulaşılabileceğini savunmuştur. Bu nedenle de hem kurtuluş mücadelesini Türkçülük düşüncesi üzerine dayandırmış, hem de kurulan yeni Türkiye Cumhuriyeti’ni Türk milli kültürü üzerine temellendirmiştir. Bu amaçla Osmanlı Devleti’nin son yıllarında Türk tarihi ve kültürü üzerine yapılan çalışmaları daha sistemli ve organize hale getirerek yapılacak devrimlerin Türk tarihi ve kültürü ile bağdaşmasına özen göstermiş, devrimleri Türk milli kültürüne dayandırmıştır.
Turkish history and culture is one of the old and valuable cultures of the world. The influence of Turkish national culture elements on the progressing of the Turkish nation, in the establishment of important empires in world history and in making important contributions to civilization has been undeniably great. This process, which started with the Great Hun, Gokturks, Uighurs and Seljuks, is reached its peak with the Ottoman Empire. After the accepting of the religion of Islam, the Turks, who came under the influence of Arab and Persian culture, gradually began to move away from these cultures. Especially since the sixteenth century, with the influence of Arab and Persian culture, they started to move away from the cultural values that kept them alive for centuries, and as a result, they started to decline. As a result of the social and political developments in the Western, a great social and political breakthrough occurred in Europe, especially in the nineteenth century. Until the nineteenth century, the Ottoman Empire, which evaluated these developments only from technical aspect, eventually started to decline in the face of Europe and finally did not get rid from collapsing. Mustafa Kemal Atatürk, who grew up in the most depressive periods of the empire argued that thanks to with his experiences can only be national independence with came back Turkish national culture that is return to essence. Therefore, he had both the liberation struggle was based on the idea of Turkism and he had the newly established Republic of Turkey was based on the Turkish national culture. For this purpose, by making the studies on Turkish history and culture in the last years of the Ottoman Empire more systematic and organized, it was paid attention to the harmony of the revolutions with Turkish history and culture, and it based the revolutions on Turkish national cuulture.