Bu çalışmanın amacı üst yönetim seviyesinde cinsiyet çeşitliliğinin firmanın kar dağıtım politikasına ve borsa performansına etkisini sorgulamaktır. Bu amaçla, gerek kurumsal gerekse toplumsal yapıda eşitlikçiliğin gelişmesine katkı sağlamayı hedefleyen projeler geliştiren bir oluşum olan, Barselona Süreci olarak da adlandırılan Avrupa-Akdeniz Ortaklığına (EuroMed) üye 7 ülkede faaliyet gösteren 843 firmadan oluşan bir örneklemde üst yönetiminde kadınlara yer veren ve vermeyen firmalar kıyaslanmıştır. Üst yönetiminde kadınların bulunduğu firmalar, bulunmayanlara göre daha büyük, daha fazla kar payı dağıtan ve daha yüksek kar payı verimine sahip firmalardır. Ayrıca, üst yönetimdeki kadın sayısı ile piyasa değeri/defter değeri oranı ve gelecek yıl için tahmini fiyat/kazanç oranı arasında olumlu ve istatistiksel olarak anlamlı ilgileşim (korelasyon) bulunmuştur. Kar payı dağıtım politikası ve borsa performansına ilişkin kurulan tek-değişkenli regresyon modellerinde, üst yönetimdeki kadın sayısı istatistiksel olarak anlamlı iken, firma büyüklüğü etkisi de göz önüne alındığında sadece kar payı verimi için anlamlılığı devam etmektedir. Yönetimde kadın katılımı ile firmaların geçmiş 3 yıllık borsa performansı arasında tespit edilen olumsuz ve %1 seviyesinde anlamlı ilişki, büyüklük etkisi dikkate alındığında da devam etmektedir. Ayrıca, üst yönetimdeki kadın sayısı ile gelecek yıl için tahmini fiyat/kazanç oranı arasındaki %5 seviyesinde anlamlı olumlu ilişki, büyüklük etkisi devreye girdiğinde %10 seviyesinde devam etmektedir. Geçmiş performans ve gelecek beklentisi ile ilgili bu iki bulgu, kadınlara üst yönetimde yer verilmesinin ardında firmaların ‘piyasalara hoş görünmek’ çabasına ilişkin soru işaretlerini akla getirmekle beraber veri kısıtları nedeniyle bu soruyu cevaplamak mümkün olamamıştır. Bulgular, üst yönetimde cinsiyet çeşitliliğinin firmaların kar payı verimi üzerinde etkili olduğu görüşünü desteklemektedir.
The purpose of this study is to inquire the payout policy and market performance effects of gender diversity at top level management. For this purpose, in a sample of 843 firms in 7 countries that are members of the European-Mediterranean Partnership (EuroMed), also known as the Barcelona Process, which aims to contribute to equality by promoting social projects, the study compares firms that are gender diversified with those that are not. Firms with women present at the top level management are bigger, distribute higher dividends and have higher dividend yields. There is positive and statistically significant correlation between the number of women holding top level management positions and market-to-book ratio and the expected price/earnings (P/E) ratio for next year. While the coefficient of the number of women is statistically significant in the univariate regression analysis regarding payout policy and market performance, when the size effect is taken into account it remains significant only for dividend yield. There is negative and significant (at the 1% level) relationship between the presence of women at the top level and firms’ market performance for the preceding 3 years. Additionally, there is a positive and significant (at the 5% level) relationship between the number of women at the top level and the expected P/E ratio for next year. The fact that both findings hold despite controlling for the size effect, brings to mind the question of whether firms appoint women to top level positions to ‘look good’ to the markets. However answering this question was not possible in this study due to data availability constraints. The findings support the view that gender diversity at top level management affects dividend yield.