Yalın olarak yapısal veya anlamsal açıdan bir sözcüğün veya sözcük içindeki bir sesin tekrarı ile oluşan ikili öbekler diye tanımlayabileceğimiz ikilemeler, batı dilleri ile kıyaslandığında Türkçenin en güçlü ve en zengin yapılarındır. Zira bir dilin zenginliği, sadece o dildeki sözcük sayısının yüksekliğiyle değil, ikili öbekler olarak kalıplaşmış yapılarına kendini meydana getiren sözcüklerin gerçek anlamının dışında yüklediği farklı anlamlarla da ölçülür. Öyle ki Türkçede günlük kullanımda bir anlamı olmayan bazı sözcükler sadece kullanıldıkları ikilemelerde anlam ifade ederek ikilemelere anlam bakımından farklı işlevler kazandırırlar. Bu bağlamda, Türkçe ve batı dillerinin birbirlerine genetik ve tipolojik açıdan uzak olmaları, yani ikilemelerin Türkçe ve bu dillerde gösterdiği yapısal ve anlamsal farklılık, genelde her batı dili öğreticisine ve öğrenenine zorluk yaratan unsur olarak yansımaktadır. Dolayısıyla anadili Türkçe olan ve Almanca öğrenen biri, her iki dil arasında yapısal ve anlamsal farklılığın farkında değilse, anadilindeki yapısal ve anlamsal özelliği Almancaya taşıyacak, bu da, iletişim ortamlarında yanlış anlaşılmaya veya hiç anlaşılmamaya neden olacaktır. İletişimsel edincin önemli bir parçası olan sözcük dağarcığı bağlamında ikilemelerin yabancı dil eğitiminde hak ettiği yeri alması, dikkatlerin bu konuya çekilmesi ve bu bağlamda yabancı dil olarak Almanca derslerinde ikilemelerin öğretimi/öğreniminde kullanılabilecek bir ders modeli önerisi bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır.
Reduplications, which can be simply defined as dual phrases that have been formed repeating a word or a phone in the word, are one of the most substantial and powerful structures in Turkish, making the language remarkably rich, compared with the western languages. This conclusion basically relies on the fact that having rich vocabulary is not the only prerequisite to describe a language as ‘rich’, but it is also required that the language contain multiple meanings attributed to formulaic structures commonly used as reduplications – meanings that are different from the original meanings of the individual words forming the reduplication phrase. In some cases, it appears that some words which do not have a meaning on their own in daily language become semantically meaningful only when they are used in a reduplication, which is one of the various functions of reduplications in Turkish. In this regard, the fact that Turkish and the western languages are typologically and genetically different from each other, meaning reduplications are different structurally and semantically in these languages, poses a challenge for the learners and teachers of western languages. Within this context, a German learner whose native language is Turkish will transfer the structural and semantic features of reduplications to German and this will cause him/her to be misunderstood or not to be understood at all, if not aware of the structural and semantic differences between the two languages. Connected with this, it has been another major concern of this study to draw attention to the importance of reduplications and to help give due consideration to the teaching of reduplications as an integral part of communicative competence in foreign language teaching, and at the same time, to suggest a sample lesson to both teach and learn reduplications in teaching German as a foreign language.