Türkiye’nin özellikle 1980’li yıllardan itibaren dışa açılmasıyla birlikte çeviri ve dolayısıyla da mütercim-tercüman ihtiyacı artmaya başlamıştır. Türkiye gibi hem dünyaya açılan hemde Avrupa Birliği’ne üyelik müzakereleri yürüten her ülkede mütercim-tercüman ihtiyacının giderek arttığı da bir gerçektir. Artan bu ihtiyacı karşılamak için yüksek öğretim kurumlarında mütercim-tercümanlık bölümleri açılsa da hâlen uzman çevirmenlerin ve araştırmacıların yetiştirilmesinde büyük eksiklikler söz konusudur. Çevirmenlik ve terim konusunda, uzmanlık eğitimi veren kurumlar neredeyse yok denecek kadar azdır. Daha çok genel çevirmenlik eğitimi veren yüksek öğretim kurumları mevcuttur. Bu kurumlar da genellikle lisans eğitimi vermektedir. Lisans üstü çalışmaların ve programların yürütüldüğü üniversite sayısı da son derece yetersizdir. Öte yandan bu kurumlar Avrupa’daki eşdeğerleriyle karşılaştırıldığında dil çeşitliliğinin olduğu da söylenemez. Türkiye’nin 2005 yılından itibaren Avrupa Birliği’ne üyelik sürecine girmesiyle birlikte yaklaşık 120.000 sayfadan oluşan ve çok farklı alanları kapsayan Avrupa Birliği Müktesebatı’nın Türkçeye çevrilmesi, üyelik için ve Türkçenin AB’nin resmi dillerinden biri olması için ön kuşulllardan birini oluşturmaktadır. Bu müktesebatın Türkçeye çevrisinin AB’ye üyelikten bir iki yıl önce tamamlanması gerekmektedir. Bu çeviri sürecin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için yapılan çevirilerin doğruluğu, üretilen terimlerin tutarlılığı ve özelliklede terim birliği çok büyük önem taşır. Bu nedenle çok farklı alanlarda uzmanlaşmış mütercim-tercümana, terimbilimciye ve disiplinlerlarası çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Bu bağlamda bu çalışmada amaç, gerek söz konusu müktesebatın Türkçeye çeviri sürecinde ortaya çıkacak çeviri ve terim sorunları, gerekse mütercim-tercümanlık bölümlerinin mevcut yapısıyla buna uygun uzman çevirmen ve terimbilimci yetiştirip yetiştiremeyeceğini incelemektir. Bu konuda Türkiye’de yürütülen çalışmalar karşılaştırmalı bir yöntemle ortaya konulacak, sorunlar incelenecek ve bu sorunları çözüm önerileri getirilmeye çalışılacaktır.
The need for translators and interpreters has increased since 1980’s in Turkey as regard to the international expansion. It’s a fact that in similar candidate countries that pursue the membership negotiations, there is an increased need for translators and interpreters. There have still been problems on education of translators and instructors even though departments of translation and interpretation are being established in Turkey. There are few institutions that provide translation and terminology education. Most of the institutions provide general translation education and most of them have only undergraduate programs. The number of institutions that offer postgraduate programs is not sufficient. Comparing with the European institutions, it is obvious that in these institutions, there is no chance to study varied languages. One of the prerequisites for Turkey’s membership and its being official language of European Union was to translate approximately 120.000 pages of EU acquis communautaire concerning different areas since 2005, after the beginning of European Union membership process. The EU acquis is supposed to be translated one or two years before the membership. The accuracy of the translation and especially the terminology commonness is really significant regarding the translation process. Therefore, specialized translators and interpreters, terminologists, and interdisciplinary researches were required. This study aims to examine both the problems of translation and terminology concerning translating EU acquis and the qualifications of departments of translation and interpretation in terms of translation and terminology education. The studies conducted in Turkey and the problems will be analysed comparatively and solutions to the problems will be suggested.