Yenilik Stratejilerinin, Örgütsel Yapı Unsurlarına Yansıması Bağlamında Çevresel Belirsizliğin Rolü

Author:

Year-Number: 2019-30
Yayımlanma Tarihi: null
Language : null
Konu :
Number of pages: 483-496
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Değişimin temel belirleyici unsurlar arasında görüldüğü günümüz dünyasında, hayatta kalma çabası içindeki örgütlerin, faaliyet gösterdikleri çevresel değişimler ile yapısal bazı özelliklerini ve stratejilerini uyumlaştırmaları gerektiği, farklı yaklaşımlar tarafından dile getirilen hususlardandır. Değişen çevresel koşullara uyum anlamında yürütülen çabalar arasında yenilik yapmanın en önemli faaliyetlerden olduğu ve yeni ürün ve hizmet ortaya koyma anlamında başarılı olan örgütlerin diğerlerine göre daha avantajlı olarak değerlendirilebileceği ayrıca vurgulanmaktadır. Yenilikçilik anlamında ilgili yazında yapılan sınıflandırmalar arasında önde gelen örneklerden olan ve Miles ve Snow (2003) tarafından yapılan tipolojide 4 farklı yenilik yapma stratejiden bahsedilmekte olup, söz konusu stratejilerin araştırmacı, analizci, savunmacı ve tepkici olduğu belirtilmektedir. Örgütlerin belirli yapısal özellikleri ve yenilik yapmadaki çeşitli taktiksel uygulamalarından yola çıkılarak oluşturulan tipolojinin, yenilik anlamında belirli çevresel koşullarda belirli örgütsel yapıları öngördüğü varsayımı, bu araştırmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Bu çerçevede, bu araştırmanın amacı örgütlerin yenilik yapma stratejileri ile örgütsel yapı arasındaki ilişkiyi gözler önüne sererken çevrenin bahse konu kavramlar üzerindeki etkisini araştırmak ve konuya ilişkin olarak bazı kuramsal önermeler ortaya koymaktır. Söz konusu önemeler çerçevesinde, çevresel değişimin hızlı ve belirsizliğin yüksek olduğu sektörlerde faaliyet gösteren örgütlerin, hayatta kalmaları anlamında yeniliğin hayati bir rol oynadığı söylenebilecek olup bu sektörlerde hayatta kalmayı başarabilen örgütlerin, rekabetçi niteliklerini sürdürebilmelerini teminen yeni ürün yaratma konusuna odaklandığı bu sebeple yüksek düzeyde karmaşık eşgüdüm mekanizmalarına ihtiyaç duyduğu kaydedilen ‘Araştırmacı’ stratejiyi benimsedikleri öngörülmektedir. Sözü edilen bu örgütlerin de merkezilik ve biçimsellik düzeylerinin görece düşük, uzmanlaşma düzeylerinin ise yüksek olabileceği değerlendirilmektedir. Konuya ilişkin olarak oluşturulan kuramsal önermelerin, ileri de yapılacak görgül çalışmalara ışık tutması öngörülmektedir.

Keywords

Abstract

In todays’ world that the change can be seen as one of the basic determinants, it is declared by some approaches that organizations are to be required to harmonize their structural elements and strategies with the environmental changes in order to survive. Among the adaptive efforts of organizations to environmental changes, making innovations can be considered as one of the most important activities. Besides, it is also underlined that the organizations, which can manage to present some new products and services, can be evaluated as more advantageous than others. In the classification about making innovation that has been made by Miles and Snow (2003), there are 4 different types of strategy and these are prospector, analyser, defender and reactor. This typology is constituted regarding some organizational structural elements and tactical operations of organizations concerning making innovations. In that sense, the assumption of specific environmental conditions forecast specific organizational structural characteristics is the starting point of this paper. In that context, the main purpose of this paper is to reveal the influence of environmental changes upon the interaction between organizational innovation strategies and organizational structures and to suggest some theoretical assumptions. In the scope of these assumptions, the organizations, which are operating in the rapid chancing and highly uncertain environments, making innovations can play a vital role concerning organizational survival. Besides, the organizations, which can successfully manage to survive, can considered under the classification of ‘Analyser’, that are to focus upon producing new things in order to maintain their competitive features and to provide it they require highly complex coordinating mechanisms. Moreover, these analyser organizations are assumed to have low centralization, low formalization and high specialization. The assumptions that are presented in the paper are foreseen to shed a light in the future empirical studies.

Keywords