Türkiye'de 2002 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iktidara gelmesiyle birlikte Türkiye'nin İran'la ikili ticaret hacmi 2001'de 1,2 milyar Dolar’dan 2012'de 21,886 milyar Dolar’a kadar çıkmıştır. Bu noktada hem Türk hem de İran hükümetleri bu rakamın yakın gelecekte yıllık 30 milyar Dolar’a kadar ulaşması gerektiğini açıklamışlardır. Ancak, 2020 yılı sonunda iki ülke arasındaki ticaret hacmi 3,5 milyar Dolar’a kadar düşmüştür. Her ne kadar 2022 yılı sonunda iki ülke arasındaki ticaret hacmi tekrar yükseliş trendiyle 6,5 milyar Dolar’a çıksa da henüz arzu edilen seviyelere ulaşamamıştır. Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin Temmuz 2022'deki toplantısında gerek Türkiye Cumhurbaşkanı gerekse de İran Cumhurbaşkanı iki ülke arasındaki ticaret hacminin yakın gelecekte 30 milyar Dolar sınırına ulaşılabileceğini bir kez daha vurgulamışlardır.
Bu makalede, Türkiye-İran ikili ticaret hacmindeki mezkûr dalgalanmaların politik-ekonomik bağlamı kapsamlı bir şekilde incelenerek; söz konusu dalgalanmalarda, Covid-19 da uygulanan karantinalar/kapanmalar dâhil olmak üzere bir dizi siyasi ve siyasi olmayan risk faktörünün karmaşık ve öngörülemez doğasının olduğu varsayılmaktadır. ABD'nin tek taraflı yaptırımları ve bazı bölgesel gerginlikler, İran ile Türkiye arasındaki ikili ticaretin gerilemesine neden olmuştur. İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin istikrarlı bir şekilde gelişmesini sağlamanın tek yolu bu risklerin azaltılması ve ikili ekonomik ilişkilerin mümkün olduğu kadar mezkûr risklerden ayrıştırılmasıdır.
With the Justice and Development Party coming to power in Turkey in 2002, Turkey’s bilateral trade with Iran increased from $1.2 billion in 2001 to $21.886 billion in 2012; at that point, both Turkish and Iranian governments had announced that the figure should reach the $30 billion per year mark in the near future. However, by the end of 2020, the trade volume between the two countries had decreased to $3.5 billion. Although the trade volume between the two countries increased again to $6.5 billion by the end of 2022, with an upward trend, it has not yet reached the desired levels. At the July 2022 meeting of the Turkey-Iran High-Level Cooperation Council, both the Turkish President and the Iranian President once again emphasized that the trade volume between the two countries could reach the limit of the $30 billion mark soon.
By thoroughly examining the politico-economic context of the aforementioned fluctuations in Turkey-Iran bilateral trade, it is hypothesized in this article that the complex and unpredictable nature of a set of political and non-political risk factors, including Covid-19 pandemic lockdowns, US unilateral sanctions, and the ramifications of certain regional tensions, has caused the bilateral trade declined between Iran and Turkey, and decreasing these risks or decoupling of the bilateral economic relations from them as much as possible is the only way to ensure a steady growth in the economic relations between the two countries.