Bu çalışmada Ayrılık ve Eksiklil kuramları esas alınarak kadın ve erkeklerin dili kullanma özellikleri açıklanmıştır. Araştırmada amaçlı örneklem kullanıldı. Bu araştırmanın çerçevesini genel olarak kadın ve erkeklerin dili kullanmasındaki benzerlikler ve farklılıklar oluşturmaktadır.
Cinsiyet penceresinden bakıldığında toplumda erkek toplumu ve kadın toplumu olmak üzere dünyaları kendilerine has iki ayrı topluluk söz konusudur. Bu toplumların her birisinin kendine özgü kanunları vardır. Bunlardan birisi kadın ile erkeklerin dili birbirinden farklı biçimde kullanmalarıdır. Örnek olarak erkekler bir arada olduğu zaman yani kadınlar olmadığında tek tek konuşurlar, biri konuşurken diğerleri dinler ve “hım, doğru, tamam” gibi onaylama sözleri pek kullanmazlar. Bu konuşma davranışı onlara özgüdür.
Kadınlarda durum tam tersinedir. Bir kadın konuşurken diğerleri vurgu veya onaylama amacıyla “ hım, doğru, tamam” gibi sözleri çok kullanırlar. Hatta bir kadın konuşurken diğerleri sustuğu zaman bu onun hoşuna gitmez. Kendisinin iyice dinlenmediğini düşünür. Erkeklerde ise bunun tam tersi durum geçerlidir.
Kadın ve erkekler kendi hemcinslerinin özelliğini ve beklentisini iyi bilirler. Ancak sorun karışık gruplarda (kadın ve erkek karışık) ortaya çıkmaktadır. Grupların disiplinleri farklı olduğu için erkekler, kadınları konuşmalarını kesmek ve çok konuşmakla itham ederken kadınlar da erkekleri kendilerini dinlememekle suçlarlar.
Kadın ve erkek dünyasında dil ile ilgili farklılık ve değişiklikler epey fazla olduğu için 17.yüzyıldan bugüne kadın ve erkeklerin dili kullanmasına dair farklı kuramlar ortaya çıkmıştır. Bu kuramlardan Eksiklik ve Ayrılık kuramlarının incelenmesiyle ilginç sonuçlar elde edilmiştir. Sonuçlar, toplumun kadın ve erkeklerin rolünü nasıl gördüğünü ortaya koymaktadır. Elbette bu durum toplumdan topluma da değişiklik göstermektedir. Bu araştırmanın amacı dil ve cinsiyet ilişkisini incelemektir.
The present article examines the linguistic characteristics of men and women based on the two theories of “difference”, and “deficit”, and tries to point out the linguistic differences and similarities of men and women according to real examples in this filed. If one looks at the society from the perspective of gender, s/he will find two societies, i.e., male and female societies, each of which has its own rules. This means that women and man use language differently. For instance, if only men are present in a conversation, they tend to speak one by one. As long as one of them is speaking, others do not use affirmative words and statements such as (it is true, correct, I agree, etc.) and they just tend to listen. This style of speech is specific to the male linguistic community. In the female linguistic community, however the situation is completely opposite. When women speak, they expect others to use affirmative words and statements such as ( it is true, right, I agree, etc.) and consider the silence of others speaking as sign of inattention.
Men and women are aware of the linguistic characteristics of this peers. The problem arises when mixed groups (male and female) speak together. Due to the different rules and characteristics of men and women’s language behavior, men consider women to be talkative and garrulous, tending to interrupt the conversation. By contrast, women consider men to be indifferent to their conversations.
The linguistic differences between men and women are so wide that it has been the subject of many scientific studies since the 17th century. Many theories have been proposed in this field. Among these theories. The two theories of “difference” and “deficit” have produced interesting results. The findings have been obtained according to social role of women and men in the society. To this end, the main purpose of this article is, therefore, to investigate the relationship between language and gender based on the above-mentioned two theories.