Tersanelerde yangın güvenliğinin en üst seviyede alınmasının gerekliliği, itfaiyecilik mesleği içerisinde bir dönüm noktası olan tersane yangınlarının önemini de arttırmıştır. 13 Şubat 1997 yılında 300 metrelik boyu ile ülkemizin o zamana ait en büyük gemilerinden biri olan Tpao tankerinde, kaynak çalışması sırasında meydana gelen kontrol dışı kıvılcımların kolay tutuşabilen malzemelere sıçramasıyla birlikte yangın başlamıştır. Yangın nedeniyle meydana gelen hasar tankerde bazı dezenformasyonlara neden olmuş ve bundan dolayı yakıt sızıntısı meydana gelmiştir. Yangına müdahale sırasında 24 vatandaşımız çeşitli seviyelerde yaralanmış ve maalesef 2 itfaiye müdahale personelimiz hayatını kaybetmiştir. 19 itfaiyecinin yaralanmasına ve 2 itfaiyecinin hayatını kaybetmesine neden olan bu olay, aynı zamanda Türk İtfaiyecilik tarihinin önemli bir dönüm noktasını oluşturmaktadır. O zamana kadar dünyanın gelişmiş ülkelerinde itfaiyeciler, nomex olarak adlandırılan yangına karşı dayanaklı kişisel koruyucu ekipmanlar ile yangınlara müdahale ederken, ülkemizin ve dünyanın en büyük itfaiye teşkilatlarından biri olan İstanbul itfaiyesi de dahil olmak üzere bütün Türk itfaiye teşkilatlarındaki itfaiyeciler nomex kişisel koruyucu donanımdan yoksun bir şekilde, muşamba denilen ve kolay tutuşabilen kıyafetler ile yangınlara müdahale etmek zorunda kalıyorlardı. Yangına müdahale kriz yönetimi içerirken, yangın öncesi tedbirler risk yönetimini kapsar. Tersanelerde yangın, patlama, parlama meydana gelme olasılığı yangın yükünün hesaba katılmasıyla birlikte yüksek bir ihtimal olarak karşımıza çıkmaktadır. Metallerin kaynaklanması, taşlanması ve alevle kesilmesi gibi tersane istihdamı ile ilgili birçok basit, sürekli ve en temel işlemlerden dolayı birçok yangının başlamasına neden olurlar. Tersanelerde çıkabilecek olası yangınları önlemek, can, yaralanma ve iş gücü kayıplarını mümkün olduğu ölçüde en az seviyelere indirebilmek için mevcut klasik önleme yöntemlerinin dışında bazı yeni politikaların geliştirilmesine ihtiyaç vardır.
The necessity of taking fire safety at the highest level in shipyards has also increased the importance of shipyard fires, which is a turning point in the firefighting profession. On February 13, 1997, a fire started on the Tpao tanker, one of the largest ships of that time in our country with a length of 300 meters, when the uncontrolled sparks that occurred during the welding work jumped on easily flammable materials. The damage caused by the fire caused some disinformation in the tanker and thus fuel leakage occurred. During the response to the fire, 24 of our citizens were injured at various levels and unfortunately 2 of our firefighting personnel lost their lives. This incident, which caused 19 firefighters to be injured and 2 firefighters to die, also constitutes an important turning point in the history of Turkish Firefighting. Until then, firefighters in the developed countries of the world were responding to fires with fire-resistant personal protective equipment called nomex, while firefighters in all Turkish fire departments, including the Istanbul fire department, which is one of the largest fire departments of our country and the world, lacked nomex personal protective equipment. they had to intervene in fires with clothes called linoleum and easily flammable. Fire response includes crisis management, while pre-fire measures include risk management. The possibility of fire, explosion, flashing in shipyards is a high probability when the fire load is taken into account. They cause many fires to start because of the many simple, continuous and most basic operations associated with shipyard employment such as welding, grinding and flame cutting of metals. In order to prevent possible fires that may occur in shipyards and to minimize the loss of life, injury and workforce as much as possible, there is a need to develop some new policies apart from the existing classical prevention methods.