20. yüzyıldan bakiye olarak kalan sorunların her geçen gün etkisini daha çok hissettirdiği Orta Doğu coğrafyası dünyanın önemli çatışma bölgelerinden birisidir. Bölgede yaşanan çatışmaların büyük çoğunluğu sınır anlaşmazlıklarından kaynaklanıyor olsa da İran ve İsrail gibi ortak sınırı olmayan ve bölgesel hegemonik güç olma çabasındaki devletler arasında da çatışmalar yaşanabilmektedir. Bu çatışmalar bazen doğrudan, bazen de vekiller aracılığıyla hayata geçirilmektedir. Bu çalışmada İran ve İsrail devletleri arasında İran İslam Devrimi ardından yaşanan çatışmalara teorik bir çerçeveden bakılmaktadır.
The Middle East geography, where the remnants of the 20th-century problems are becoming more and more visible with each passing day, is one of the most critical conflict zones in the world. Although most conflicts in the region stem from border disputes, conflicts can also occur between states that do not have a common border. States such as Israel and Iran, which strive to become a regional hegemonic power, can also have conflicts. Moreover, these conflicts are sometimes implemented directly and sometimes through proxies. In this study, the conflicts between Iran and Israel after the Iranian Islamic Revolution are examined theoretically.