The impostor phenomenon; explained as one’s feeling of success due to external factors despite being objectively successful as a person is due to his/her qualities and adequacy, not due to externality. (Clance & Imes, 1978) Morevoer , the impostor phenomenon can be described as one’s self doubt of his/her self achivements and further feel interiorized failure. The purpose of this study is to define the positivity of this phenomenon and creating awareness. Literature scanning was used in the study. One national publication has been reached regarding subject. In addition, external data sources were searched and 240 publications were accessed and 86 publications paralleling with our study were analysed. As a multiversed phenomenon, impostor should be examined in terms of social, institutional and interpersonal dimensions, and the place of sports in this context should also be evaluated. The study of imposter phenomenon can be efficiently used in sports due to athletes personal characteristics and gender ineuqalities. Like women, male athletes may not experience equal effects in success. That's why the imposter phenomenon in sports will be the course of versatile research, where all area will be complemented by a context.
Sahtekârlık fenomeni; bir kişinin objektif olarak başarılı olmasına rağmen, yeterlilik ve niteliklerinden ziyade, başarısının yabancı faktörlerden kaynaklandığı duygusudur. (Clance & Imes, 1978) Ayrıca sahtekârlık fenomeni “kişinin kendinden veya başarılarından şüphe ettiği” ve “bu şüpheye maruz kalmanın getirdiği içselleştirilmiş başarısızlık korkusu” olarak tanımlanabilir. Bu çalışmanın amacı “sahtekârlık fenomeni” kavramının anlamlılığını göstermek, boyutlarını tanımlayarak kavramı açıklamak ve bu konuda farkındalık yaratmaktır. Çalışmada literatür taraması kullanılmıştır. Literatür taraması sonucunda konuyla ilgili bir ulusal yayına ulaşılmıştır. Ayrıca araştırma için yabancı veri kaynakları da taranmış olup 240 uluslararası yayına ulaşılmış ve çalışma konusuna paralellik gösteren 86 yayın incelenmiştir. Sahtekârlık fenomeni çok yönlü bir olgu olarak toplumsal, kurumsal ve kişiler arası olarak incelenmeli ve bu bağlamda sporun içindeki yeri de değerlendirilmelidir. Sahtekârlık fenomeninin, çok boyutlu olarak araştırılması açısından sporun çok verimli bir alan olduğu gözlenmektedir. Gerek sporun yapısal olarak getirdiği cinsiyet ayrımı gerekse sporcuların kişisel özellikleri, sahtekârlık fenomeninin tecrübe edilmesi için uygun şartlar oluşturabilir. Kadın sporcular gibi erkek sporcular da toplumsal cinsiyet eşitsizliği yaşamaksızın başarı baskısı altında bu fenomeni tecrübe edebilir. İşte bu yüzden sporda sahtekârlık fenomeni, çok yönlü araştırmaların yapılacağı, her bir bağlamın birbirini tamamlayacağı bir alan olacaktır