Osmanlı Devleti’ne gelen elçiler sınıra dâhil olduğu andan itibaren bir mihmandar tayin edilir ve onun refakatinde İstanbul’a getirilirlerdi. 1736 yılında İran tahtına oturan Avşar Türklerine mensup Nadir Şah, uzun müddetten beri süren Osmanlı İran savaşını sona erdirmek, şahlığını tanıtmak ve Caferi mezhebini beşincimezhep olarak kabul ettirmek içinçeşitli tarihlerde elçilerini İstanbul’a göndermeye başlamıştır. 1741 yılında Caferi mezhebi meselesini çözüme kavuşturmak için gönderilen “Han” rütbesindeki son elçi “Hacı Han”, Osmanlı diplomatik kaideleri gereğince sınırda karşılanmış, ihtişamlı törenlerle İstanbul’da en iyi şekilde ağırlanmıştır. Hacı Han’ın masrafları da diğer elçilerin masrafları gibi Osmanlı arşiv belgelerine detaylı bir şekilde yansımıştır. Söz konusu belgeler incelendiği zaman Osmanlı Devleti’ne bir elçinin maliyeti açıkça görülmektedir. Bu çalışmada 1741-1742 yılları arasında İstanbul’a elçi olarak gelen Hacı Han’ın Osmanlı Devleti’ne olan masrafları ele alınarak incelenmeye çalışılacaktır.
the ambassador who came to the Ottoman Empire was appointed a host and brought to Istanbul under his escort from the moment they were included in the border. In 1736, Nadir Shah from Avşar Turks, who sat on the throne of Iran, began to send his envoys to Istanbul on various dates to end the long-lasting Ottoman Persian War and also to introduce his Shah and Jafari sect as the fifth sect. The Last Envoy to the rank of "Khan", who was sent to settle the Jafari sect in 1741, was welcomed from the border following the Ottoman diplomatic rules, and was best hosted in Istanbul with magnificent ceremonies. The expenses of Haji Khan, like those of other envoys, are reflected in the Ottoman archival documents in detail. When the documents are examined, the expense of an envoy to the Ottoman Empire is apparent. İn this study will try to examine the costs of the Ottoman Empire to Haji Khan who came to Istanbul as an envoy between 1741 and 1742.