Sağlık sektörünün iyileştirilmesine ve toplumların sağlık düzeylerini yükseltmeye yönelik programlar üretilerek, çalışmaların uluslararası bir platformda yürütülmesi ve eşgüdümün sağlanması amacıyla kurulan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ); süreç içerisinde sorunların sağlık dışındaki sektörler ve sivil toplum örgütlerinin de katılımı, yerel ve ulusal sağlık politikaları ile çözümlenebileceği görüşünü benimsemiştir. DSÖ’nün belirli dönemlerde gerçekleştirdiği toplantılarda alınan kararlar ile sağlık sorunlarına yönelik politikalar belirlenmiş ve uygulamalar yapılmıştır. Eşitlik, yoksulluk, insan hakları gibi sosyal sorunların gündeme gelmesini takiben, 1977 yılında Cenevre’de gerçekleştirilen Dünya Sağlık Asamblesi’nde görüşülen “Herkes İçin Sağlık” stratejisi ile ülke içinde ve ülkelerarası eşitsizliklerin giderilmesi, sağlık hizmet sunumunun yaygınlaştırılması ve ülkelerin izleyecekleri politikaları belirlemesi gerektiği vurgulanmıştır. Günümüzde insanların yaşamlarını büyük oranda kentlerde, doğal çevreden uzak ve yapılarda geçirmesi, hızlı kentleşme ve kırsal alandan kente göçlerle artan nüfusun sınırlı kaynakları tüketmesi, atıklar ile fiziksel çevrenin geri dönüşü olmayacak biçimde kirlenmesi yaşanılan çevrenin toplum sağlığını önemli ölçüde etkilediğinin anlaşılmasını sağlamıştır. Herkes İçin Sağlık stratejisi; uygulanan sağlık politikalarının gözden geçirilerek geliştirilmesine, yaşanabilir ve sağlıklı çevrelerin önemsenmesine ve sağlıklı kent kavramının doğmasına zemin hazırlamıştır. 1987 yılında DSÖ tarafından sağlıklı kentler geliştirmek, kentler arasında işbirliği ile kentte yaşayanların fiziksel, psikolojik ve çevresel konforlarını arttırmak ve daha fazla kenti yaşanabilir ve sağlıklı kılmak amacıyla “Sağlıklı Kentler Projesi” başlatılmıştır. Yerel ve küresel ölçekte oluşturulacak politika ve uygulamalar ile fiziksel çevre ve toplum sağlığının korunması, kentli nüfus içerisinde eşitlik ilkesi ile herkese sağlıklı ve nitelikli fiziksel çevre sunulmasını hedefleyen proje; giderek artan üye sayısı, büyüyen bir iletişim ağı ile sağlık çalışmaları arasında önemli bir yer tutmaktadır. Bu çalışmanın amacı DSÖ’nün çalışmaları çerçevesinde Herkes İçin Sağlık stratejisi ile gündeme gelen Sağlıklı Kentler Projesi ve Sağlıklı Kent kavramı ile kent ve sağlık ilişkisinin sorgulandığı toplantılarda alınan kararları irdelemek, sağlıklı kentler kavramı ve sağlıklı, yaşanabilir fiziksel çevreler oluşturularak kentsel yaşam kalitesinin arttırılmasında mimarın rolünü tartışmaktır.
The World Health Organization (WHO) was established with the aim of developing programs to improve the health sector and increase the health of global society, and to conduct studies on an international platform and to ensure coordination. Within this process, the WHO has adopted the idea that issues can be addressed through local and national health policies with the participation of non-health sectors and non-governmental organizations. Policies for health issues are determined and actions are taken based on decisions made at WHO meetings. Following the discussion of social problems such as equality, poverty and human rights, the Health for All (HFA) initiative, which was discussed at the World Health Assembly in Geneva in 1977, emphasized that inequalities between countries and within a country should be eliminated, health care delivery should be made available to all, and countries should determine their own policies. Today, the majority of people spend their lives mostly in urban areas and in dwellings away from the natural environment. The growing population consumes limited resources with rapid urbanization and migration from rural areas to the cities, and the physical environment is irreversibly contaminated with waste. These issues clearly indicate that the environment significantly affects the health of society. The strategy of HFA prepared the basis for review and development of health policies and the attachment of importance to livable and healthy environments, and the emergence of the concept of healthy cities. In 1987, the "Healthy Cities Project" was initiated by the WHO to develop healthy cities and increase the physical, psychological and environmental comforts of those living in the city through cooperation between cities, and to make more cities livable and healthy. The project aimed to provide a quality, healthy physical environment to everyone with the principle of equality within the urban population and protect the physical environment and community health through policies and practices to be created on a local and global scale. The project has an important place among health studies with the increasing number of its members and the growing communication network. This study aims to examine the decisions made in meetings where the relationship between the Healthy Cities Project and the concept of a Healthy City, as well as the relationship between the city and health are discussed within the framework of WHO's initiatives. The study also aims to discuss the role of the architect in improving the quality of urban life by creating healthy cities as well as healthy and livable physical environments.