Tarih boyunca şahıs veya şirketler mamullerini diğerlerinden ayırmak amacıyla semboller kullanmıştır. Bu açıdan ilkel anlamda üreticinin marka belirtme ihtiyacının her dönemde var olduğunu söylemek mümkündür. Bu durum 19.yüzyılda farklı bir boyuta geçerek çıkarılan kanunlarla devletler tarafından kontrol edilir hale getirilmiştir. Aynı yüzyıl marka himayesinin başlaması açısından oldukça önemlidir. Avrupa’da Sanayi Devrimi etkilerini sürdürürken Osmanlı Devleti de üretim biçimini hızla değiştirerek lonca sisteminden fabrikada üretime geçmeyi hedeflemiştir. Bu amaçla Avrupa’da düzenlenen sınai ve fikri mülkiyet konferansları ve ticaret sergileri dikkatle takip edilmiş, gerektiğinde katılım sağlanmıştır. İngiltere ve Fransa’da çıkarılan marka kanunlarının hemen ardından Osmanlı Devleti’nde de 1871 yılında “Fabrika Ma’mulâtıyla Eşya-yı Ticariyeye Mahsus Alamet-i Farikalara Dair Nizamname” yayınlanmıştır. Bu nizamname fabrikalarının çoğul olarak kullanılması dışında adı aynı kalarak 1888 yılında yenilenmiştir. Markayı birçok yönden koruyan bu nizamname zaman zaman dönemin şartlarına uygun olarak değiştirilse de 1965 yılına kadar yürürlükte kalmıştır. Marka tescil işlemleri öncelikle Alamet-i Farika defterlerine kaydedilmiş, 1931 yılından sonra ise uluslararası anlaşmaların yükümlülüğü sebebiyle tescil kayıtları Resmi Sınai Mülkiyet Gazetesi’nde yayınlanmaya başlamıştır. Günümüze ulaşan Alamet-i Farika Defterleri, Resmi Sınai Mülkiyet Gazetesi ve Ticaret Vekâleti Mecmuası verileri incelendiğinde sigara markalarının diğer markalara kıyasla sayıca çok daha fazla olduğu görülmektedir.
Individuals or companies have used symbols to separate their products from others throughout history. In this respect, it is possible to say that the need of the manufacturer to specify brands in a primitive sense exists in every period. This situation was transformed into a different dimension in the 19th century and became controlled by the states with the laws enacted. It is very important for the start of brand safekeeping in the same century. While the Industrial Revolution maintains its effects in Europe, the Ottoman State has rapidly changed its production style and aimed to move from the guild system to factory production. For this purpose, industrial and intellectual property conferences and trade exhibitions held in Europe were carefully followed and participation was ensured when necessary. Just after the brand laws issued in England and France, the brand law “Fabrika Ma’mulatıyla Eşya-yı Ticariyeye Mahsus Alamet-i Farikalara Dair Nizamname(Regulation on the Signs of Goods for Commercial Goods and Factory Goods)” was also published in Ottoman State in 1871 for the trade of the goods produced by factories. Except that these regulation factories were used as pluralised, they were renewed in 1888. Although this regulation, which protects the brand in many ways, was changed from time to time according to the conditions of the period, it remained in force until 1965. Trademark registration procedures were first recorded in Alamet-i Farika(Trademark) Books, and after 1931, registration records started to be published in the Resmi Sınai Mülkiyet Gazetesi(Official Industrial Property Newspaper) due to the obligation of international agreements. When the data of Alamet-i Farika (Trademark) Books, Resmi Sınai Mülkiyet Gazetesi(Official Industrial Property Newspaper)and Ticaret Vekaleti Mecmuası (Trande Magazine), which have reached today, are analyzed, it is seen that cigarette brands are much more in number compared to other brands.