Doğu, Avrupa’nın sadece komşusu değil, Avrupa’nın en büyük, en zengin, en eski sömürgelerinin mekânı, uygarlıkları ile dillerinin kaynağı, kültürel rakibi, en derin, en sık yinelenen Öteki imgelerinden biridir. Ayrıca Batı, onun karşıt imgesi, düşüncesi, kimliği, deneyimi olarak Avrupa’nın maddi uygarlığı ile kültürünün bütünleyici bir parçasıdır. Oryantalizm, Doğu'ya ilişkin bir Avrupalı rüyası değil, nesillerdir önemli maddi yatırımların yapıldığı, yaratılmış bir kavram ve fiiliyat bütünüdür. İşte tam da bu sebeple Oryantalistler Doğu üzerinde hâkimiyetlerini sağlamak için ilmi alanlarda ve özelikle Arap Dili ve İslam hususunda derin araştırmalara yönelmişlerdir. Fuat Sezgin’in deyimi ile Oryantalistler iki gruba ayrıldılar. Meşru yoldan çalışanlar ve gayri meşru yoldan çalışanlar. Gayri meşru yoldan çalışanlar için siyaset, ahlak, din, felsefe, akla gelebilecek ve Doğu’yu ilgilendiren her şey belli bir bakış açısı çerçevesinde değerlendirilip tekrar Doğu’ya sunulmuştur. Asıl maksat sömürge mantığıdır. Köklerini kaybeden bir toplumu yönetmek ve yeni şeylere inandırmak oldukça kolaydır. Bu oryantalistlerden biri de Margoliouth’tur. Kırk yıldan fazla Oxford Üniversitesi'nde çalışan Margoliouth, Doğu dilleri hususunda kendi bakış açısı dâhilinde özellikle çağdaşı Oryantalistler gibi Doğu'yu küçük görmüş, özellikle İslam karşıtı söylemlerini delilleri ile ortaya koymaya çalışmıştır. Bu uğurda pek çok eser veren Margoliouth günümüzde Arap dili edebiyatı ve Arap şiiri hakkında pek çok teorinin sahibi olarak tarihin tozlu raflarında yerini almıştır.
The East is not only the neighbor of Europe, but also the place of the largest, richest and oldest colonies in Europe, the source of their civilizations and languages, its cultural rival, one of the deepest, most frequently repeated Other images. In addition, the West is an integral part of Europe's material civilization and culture as its opposing image, thought, identity, and experience. Orientalism is not a European dream of the East, but a created concept and action that has made significant monetary investments for generations. This is precisely why the Orientalists have sought deep scientific research, especially in the field of Arabic language and Islam, in order to maintain their dominance over the East. According to Fuat Sezgin, Orientalists were divided into two groups. Legitimate workers and illegitimate workers. For the illegitimate workers, politics, morality, religion, philosophy, and all things that can be imagined and related to the East have been evaluated and presented to the East within the framework of a certain point of view. The real purpose is colonial logic. It is easy to manage a society that has lost its roots and to convince new things. One of these orientalists is Margoliouth. Margoliouth, who has worked at Oxford University for more than forty years, has underestimated the East, especially Orientalists like his contemporaries, in his paradigm of Eastern languages and tried to put forward his anti-Islamic discourses with evidence. Margoliouth, who produced many works for this purpose, has taken place in the dusty shelves of history as the owner of many theories about Arabic language literature and Arabic poetry.