Ekonomik büyümenin en önemli itici güçleri olan artan sanayileşme, teknolojik gelişmeler ve kentleşme çok daha fazla enerji kullanımına yol açmaktadır. Enerji arz güvenliğini sağlamak ve sera gazı emisyonlarını azaltmak için dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarına doğru bir eğilim olmuştur. Bundan dolayı, sürdürülebilir kalkınma ve çevresel dönüşüm açısından önemli bir faktör olan yenilenebilir enerjinin teşviki için devletler tarafından birçok teşvik aracı ve sübvansiyon sağlanmaya başlanmıştır. Avrupa Birliği (AB) ülkeleri küresel düzeyde toplam fosil yakıtların %80'ini tüketmekte ve CO2 emisyonlarının %67,5'ini ise atmosfere salmaktadır. Bu bağlamda, AB ülkeleri yenilenebilir enerji araştırma, geliştirme ve tüketiminde dünya lideri olmak istemekte ve bunu gerçekleştirmek için oldukça iddialı politikalar uygulamaktadır. Enerjide dışa bağımlılık oranı çok yüksek olan Türkiye ise, 2023 yılına kadar elektrik üretiminde yenilenebilir kaynakların payını en az yüzde 30'a çıkarmayı hedeflemektedir. Bu çalışmada, AB ve Türkiye'de uygulanan sabit fiyat garantisi, hibeler ve sübvansiyonlar, krediler, vergi vb. yenilenebilir enerji politikalarının etkililiği literatür taramasına dayalı olarak araştırılmaktadır. Yenilenebilir enerjinin geliştirilmesinde, uygulanan teşvikler arasında sabit fiyat garantisi, hibe, vergi teşvikleri, ticarete konu olan yeşil sertifikalar, stratejik planlama ve AR&GE teşviklerinin en etkili teşvik mekanizmaları olarak öne çıkmaktadır. Ancak krediler, sübvansiyonlar, kamu politikası destekleri ve kotaların yenilenebilir enerji kapasitesini teşvik etmede etkisiz oldukları bulunmuştur.
Increasing industrialization, technological developments, and urbanization, which are the most important drivers of economic growth require much more energy utilization. In order to ensure energy supply security and to mitigate the Greenhouse Gas (GHG) emissions, there has been a trend towards renewable energy sources in the world. Hence, many incentive instruments and subsidies are being started to be ensured by the states for the promotion of renewable energy, which is an important factor in terms of sustainable development and environmental transformation. European Union (EU) countries have so far consumed 80 % of the total amount of fossil fuel and have emitted 67.5 % of the total CO2 emissions globally. For this reason, EU countries have very ambitious renewable energy policies, since they want to be at the leading position in research, development, and consumption of renewables in the world. Turkey, which has a high dependence on imported energy sources, aims to increase the share of renewable sources in electricity generation to at least 30 % by 2023. In this study, based on the literature survey, the effectiveness of the incentive policies such as feed-in tariff, grants and subsidies, loans, taxes etc. in renewable energy deployment in EU and Turkey is examined. Among the others FITs, tax incentives, tradable green certificates, strategic planning, and R&D incentives are the most effective RE deployment mechanisms in RE sector. On the contrary, loans, subsidies, public policy supports, and quota found to be ineffective in stimulating the RE capacity.