Brezilyalı fotoğrafçı Angélica Dass, 2016 yılında gerçekleştirmiş olduğu ‘The Beauty of Human Skin in Every Colour’ adlı TED konuşmasında insanlığa ait ten rengi hakkındaki düşüncelerimizi portre fotoğrafları aracılığıyla nasıl sorguladığından bahsetmektedir. Sanatçının kimlik, kapsayıcılık, fotoğraf ve renk arasında gerçekleşen diyaloğu yansıtan ve ‘Humanae’ adını verdiği bu portre projesi insan ırkıyla ilişkilendirilmiş renk tanımlamalarını (beyaz, siyah, kırmızı, sarı) bozguna uğratmaktadır. Sanatçının portre projesinde ırk, kimlik ve renk arasındaki göstergeler üzerinden bir araya getirdiği kapsayıcı insanlık haritası küresel bir yapının parçalarından oluşmaktadır. Dass’ın sistematik olarak belirli bir ızgara sistemi üzerine inşa ettiği insanlığa dair cilt renklerini yansıtan portreleri tüm insanlığı birleştirici bir şekilde ele alarak cinsiyet, ırk, yaş, kimlik gibi sınıflandırmalardan arındırmaktadır. Bu makale Humanae portre projesini yakından inceleyerek insanlara ait ten renginin portre fotoğraflarında yeniden inşa edilmesini araştırmaktadır. Çalışmada, fotoğraf ile ten renkleri arasında yaşanan diyaloğun yarattığı yeni anlamların gösterilmesi amaçlanmıştır. İnsanlığa ait cilt rengini şaşırtıcı bir şekilde fotoğraf ile ilişkilendiren Dass, ırk ve ten rengi arasındaki bağlantıları tipolojik bir yöntemle sınıflandırarak insan portrelerini kataloglamaya çalışmıştır.
In her TED talk titled "The Beauty of Human Skin in Every Colour", in 2016, Brazilian photographer Angélica Dass talked about how she had questioned our thoughts about human skin colour through portrait photographs. The Artist’s portrait project named "Humanae" reflects the dialogue between identity, comprehensiveness, photography, and colour defeats the colour definitions (white, black, red, yellow) associated with the human race. The comprehensive map of humanity, which the artist brought together in her portrait project through the indicators between race, identity, and colour, consists of parts of a global structure. The portraits that reflect the skin colours of humanity, which Dass systematically built on a certain grid system, handles all humanity in a unifying manner and clears them from classifications such as gender, race, age, identity. This article takes a closer look at the Humanae portrait project and explores the reconstruction of human skin colour in portrait photography. In the study, it is aimed to show the new meanings created by the dialogue between photography and skin colours. Dass, who surprisingly associates the skin colour of humanity with photography, tried to catalogue human portraits by classifying the connections between race and skin colour with a typological method.