Edebiyat veya felsefenin ve güzel sanatlar dediğimiz alanların var olmasının nedenlerinin en büyük gayesi varlıkların/insanların kendilerini ifade etmeye çalışmasıdır. Ancak bu ifade etme durumu zaman ve kişiye göre farklılık arz etmektedir. Edebiyat, insanın varlık nedenine, kökenine dayanmaktadır. İnsanın kendisini en mükemmel şekilde ifade edebileceği araç edebiyattır. Edebiyatın gayesi insanların kendi varlığını ispat etme arzusudur. İnsanoğlu varoluşuyla beraber kendisini ifade edebilmek gayesiyle bir yol arayışına girmiştir. Bu yol da, edebiyat olarak seçilmiştir. İnsanların sanat yapmalarının başka bir gayesi de, beka gayesidir denilebilir. Bu da insanların duygularını tatmin etmek istemesinden gelmektedir. Birey, ruhen ve zihnen beslendikleri topraklarda, içinde yaşadıkları topluma bir şeyler vererek toplumun şekillenmesinde etkili olur. Nitekim düşünen, hayal kuran, bir şeyler hisseden birey ortaya koyduğu sanatını da başkalarının onayına veya hayranlığına sunmuştur. İnsan sadece somut olanı değil aynı zamanda var olmayı düşündüğü şayi de anlatmak ister. Okuma ve bilme insanla birlikte ortaya çıkmıştır. İnsanların ister istemez zafiyetleri vardır. Dolayısıyla zafiyetlerini kapatmak için edebiyat yaparlar. Sanatın icra edilmesi ve başkalarının takdirlerine bırakılmasıyla tenkid de kaçınılmaz olmuştur. Bu çalışmada, edebiyat ve tenkid ilişkisi üzerinde durularak, Avrupa’da Ortaçağdan itibaren yenilik kazanmaya çalışan ve filozofların katkılarıyla hız kazanan tenkid anlayışı anlatılacaktır. Bunun yanı sıra bizde Batılı bir Türk edebiyatının kurulmasına başlandıktan sonraki dönemler de ayrı başlıklar altında verilecektir.
The main reason for the existence of literature or philosophy and the fine arts is that the expression of people themselves. However, this expression changes according to time and person. Literature is based on the reason of human existence and its origin. Literature is the tool which people can express themselves in the most perfect way. The aim of literature is the desire of people to prove their existence. Human beings have sought a way to express themselves from the beginning of their existence. This way has been chosen as literature. Another purpose of people making art can be said to be the purpose of survival. This comes from people’s desire to satisfy their emotions. The individual in the land where they are fed spiritually and mentally is effective in shaping the society by giving something to the society. As a result, the individual who thinks, dreams, feels something has presented his art to the approval or admiration of others. People want to tell not only what is concrete, but also what they think of existence. Reading and knowing have emerged with human beings. Inevitably people have some weaknesses. Therefore, they make literature to hide their weaknesses. Criticism was also inevitable as art was performed and left to the discretion of others. In this study, by focusing on the relationship between literature and criticism, the understanding of criticism that has been trying to gain innovation in Europe since the Middle Ages and gained speed with the contributions of philosophers will be explained. In addition, the periods after the establishment of a Western Turkish literature will be presented at separate headings.