The purpose of this study is to examine the relationship between consumption expenditures and economic growth for Turkey over the period of 10 years with path analysis of the structural equation method. With the tourism, government and household consumptions data from the Turkish Statistical Institute database, this paper develops the causal model using the path analysis to estimate the direct effects of these variables on economic growth in Turkey. Findings of this study show that there are positive correlations among variables. The coefficients of tourism, government and private consumptions on economic growth are significant (correlation coefficients, r= 0.07, 0.23 and 0.72 respectively). We obtained clear evidence that the effects of household consumption on economic growth are higher and significant compared to private and tourism government spending. Therefore, Turkey’s fiscal plan should direct expenditures into the productive areas such as education, health, agriculture, energy, technology and govern-ment needs to stimulate household consumption by redesigning social security policy, increasing consumer’s credit, reducing the tax rate etc.
Bu çalışmanın amacı, Türkiye için 10 yıllık dönemde tüketim harcamaları ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi yapısal eşitlik yönteminin yol analizi ile incelemektir. Türkiye İstatistik Kurumu veri tabanından elde edilen turizm, hükümet ve hane halkı tüketim verileri ile bu makale, bu değişkenlerin Türkiye'deki ekonomik büyüme üzerindeki doğrudan etkilerini tahmin etmek için yol analizini kullanarak nedensel modeli geliştirmektedir. Bu araştırmanın bulguları, değişkenler arasında pozitif korelasyonlar olduğunu göstermektedir. Turizm, hükümet ve özel tüketimlerin ekonomik büyüme üzerindeki katsayıları anlamlıdır (korelasyon katsayıları sırasıyla r = 0,07, 0,23 ve 0,72). Hane halkı tüketiminin ekonomik büyüme üzerindeki etkilerinin özel ve turizm hükümeti harcamalarına göre daha yüksek ve önemli olduğuna dair net bulgular elde edilmiştir. Bu nedenle, Türkiye’nin mali planı; sosyal güvenlik politikasını yeniden tasarlayarak, tüketici kredisini artırarak, vergi oranını düşürerek vb. eğitim, sağlık, tarım, enerji, teknoloji ve devlet ihtiyaçları gibi üretken alanlara yapılan harcamalara yönlendirilmelidir.