Bu çalışma, kapsayıcı kalkınmayı özellikle büyüme, yoksul yanlısı büyüme ile kapsayıcı büyümeden ayırmak ve kırsal altyapıya odaklanarak Türkiye ekonomisi üzerine inceleme yapmayı amaçlamaktadır. Türkiye ekonomisinde 1967-2018 yılları arasında yapılan kamunun kırsal altyapı yatırımlarının kapsayıcı kalkınma sağlayıp sağlamadığı çalışmanın araştırma çerçevesini oluşturmaktadır. Çalışmanın değişkenlerine ait serilerin aynı düzeyde durağan olmamaları uygun koentegrasyon analizine izin vermediğinden, serilerdeki durağanlık seviyelerine bakılmadan nedensellik araştırabilen Toda-Yamamoto nedensellik testi yapılmıştır. Bu test sonucuna göre kişi başına GSYİH büyüme oranını etkileyen tek değişken, toplam sağlık kurumları sayısı olmuştur. Diğer bağımsız değişkenler kalkınmayı temsil eden kişi başına GSYİH büyüme oranına etki etmemektedir. Aksine kişi başına GSYİH büyüme oranı, toplam sağlık kurumları sayısı ve toplam köy yolu uzunluğunu etkilemektedir. Toplam okul sayısı ile bağımlı değişken arasında karşılıklı olarak ilişkiye ulaşılamamıştır. Yani okul sayısının artması, Türkiye’de kapsayıcı kalkınmanın nedeni sayılmamaktadır. Ayrıca Türkiye’de kapsayıcı kalkınmayı sağlayabilmenin sadece sağlık kuruluşları yatırımları ile mümkün olduğu görülmektedir. Kapsayıcı kalkınma, ele alınan değişkenlerle Türkiye ekonomisi için geçerli değildir.
In this study, growth, inclusive development, in particular, to distinguish it from pro-poor growth and inclusive growth by focusing on rural infrastructure and aims to make Turkey views on the economy. Whether public rural infrastructure investments made in the Turkish economy between 1967-2018 provide inclusive development constitutes the research framework of the study. Since the fact that the series of variables of the study were not stationary at the same level does not allow appropriate cointegration analysis, the Toda-Yamamoto causality test was conducted, which can investigate causality without looking directly at the levels of stasis in the series. According to the results of this test, the only variable affecting the GDP growth rate per capita was the total number of health institutions. Other independent variables do not affect the GDP growth rate per capita, which represents development. On the contrary, the GDP growth rate per capita affects the total number of health institutions and the total length of the village road. A mutual relationship between the total number of schools and the dependent variable has not been reached. In other words, the increase in the number of schools is not considered the cause of inclusive development in Turkey. In addition, it is seen that achieving inclusive development in Turkey is only possible through investments in health institutions. Inclusive development does not apply to the Turkish economy with the variables discussed.