Kadının iç dünyasını, toplumsal rolünü, bedenini anlamaya ve sorgulamaya yönelik olarak ortaya çıkan feminist sanat; kimlik, beden, cinsellik ve şiddet gibi kavramları görselleştirerek irdelemektedir. Kadın sanatçıların cinsiyet rollerine ilişkin sorgulamalarını insana özgü en doğal ve özel alan olan beden üzerinden, hatta kendi bedenleri üzerinden yapmaları kadına özgü duyarlılığın farklı sanat hareketleriyle sanata yansımasını sağlamıştır. Cinsel kimlik ve toplumsal cinsiyet meselesi psikoloji ve felsefe alanında geniş bir yer edindiği gibi çağdaş sanat kavramı içinde de önemli bir yere sahiptir. Bahsi geçen bu cinsel kimlik konusu çağdaş sanatın interdisipliner yapısı ve gelişen teknolojik olanaklarıyla yeni bir söylem alanı bularak aynı zamanda görsel bir dile kavuşmuştur. Bu çalışmada feminist sanatçıların beden üzerinden gerçekleştirdikleri sanatsal çalışmaları ve toplumsal cinsiyet söylemleri incelenmiştir.
The feminist art emerged to understand and question women's inner world, social role and body; Identity, body, sexuality and violence. Women artists' problems of gender roles are made through the body, which is the most natural and special space specific to man, even through their own bodies. Sexual identity and the gender issue have a vast place in the field of psychology and philosophy as well as in the concept of contemporary art. This gender identity, which is a bet, has also acquired a new language of discourse with the interdisciplinary structure of contemporary art and its technological possibilities. In this study, artistic works and gender discourses performed by feminist artists on the body were examined.