Oya ince bir dantel olarak tarif edilir. Örgü çeşitleri arasında dantele işlendiği motifler bakımından da yapma çiçek sanatına benzer. Oyalar süslenmek ve süslemek ihtiyacıyla yapılan ve tekniği örgü olan bir sanattır. Tarih içindeki yeri incelendiğinde oyalar ve aynı teknikte birleşen dantel işlerinin milattan önce 3000 yıllarına kadar geriye giderek Mısır, Babil, Asur kültür alanlarında görülen dokuma işleri içerisinde örneklerine rastlanılmıştır. Örücülük sanatına tarihî açıdan bakıldığında eskilere uzanan geçmişinde Türklere ait ilk tarihî belgelere yapılan arkeolojik kazılarda rastlanılmaktadır. Pazırık II kurganında milattan önce 7-8 yüzyıllarına ait Hun Türklerinden kalma örücülük bulgularına rastlanılmıştır. Osmanlı Devleti’nin her döneminde saray ve dışarıda geleneksel örgü ve oyalara önem verilmektedir. Günümüze kadar ulaşan oyalar geçmişteki malzeme ve estetikten uzaklaştığı da yapılan örneklerle göze çarpmaktadır. Oya sanatıyla ilgili Malatya Arapgir yöresinde 80-90’lı yıllarda yapılmış örnekler üzerine yaptığımız incelemede eski teknik ve motiflerin günümüze kuşaklar boyu aktarıldığını görmekteyiz. Halk biliminin önemli bir parçası olan oya, ailede küçüklerin büyüklerden öğrenerek sürdürdüğü zevkli uğraş alanı olmuştur. Oya elbise ve diğer alanlarda ürünlerin kenarlarına iğne ile yapılan ya da ayrıca örülüp dikilen ince iplikten örgü, oymalı süs olarak uygulama alanları bulmaya devam etmektedir.
Lace is described as a fine embroidery. In terms of motifs embroidered on lace among the knitting types, making is similar to the art of flowers. It is an art made with the need to embellish and decorate, and whose technique is knitted. When its place in history is examined, examples of lace works that combine with the same technique and weaving in Egypt, Babylon, and Assyrian culture are found back to 3000 years before BC. From the historical point of view of knitting art, the first historical documents belonging to the Turks in the past are found in archaeological excavations. In Pazırık II kurgan, findings of knitting from Hun Turks dating back to 7-8 centuries BC were found. In every period of the Ottoman Empire, importance is attached to traditional knitting and needlework in the palace and abroad. The needlework that has survived to the present day stands out with the examples made in the past, away from the material and aesthetics. In the examination we made on the samples made in the 80-90s in the Malatya Arapgir region about the art of needlework, we see that the old techniques and motifs have been transferred to the present for generations. The needlework, which is an important part of folklore, has been an enjoyable field of work in the family, which the little ones learn from adults. It continues to find application areas as fine knitting, carved ornaments made by needle or ready to be stitched on the edges of products and other areas of needlework.