Hicaz fıkhı ile Irak fıkhı arasında orijinal bir sentez meydana getirmiş olan İmam Şâfiî’ye (ö. 204/820) nispet edilen fıkıh ekolü ve bu çizgideki fıkıh birikimi olan Şâfiî mezhebi içerisinde önemli ve etkili birçok âlim yetişmiştir. Bu mezhebin önemli fakih ve usûlcülerinden biri Ebû İshâk Cemâlüddîn İbrâhîm b. Alî b. Yûsuf eş-Şîrâzî’dir (ö. 476/1083). Şîrâzî, 393’te Şîrâz’ın güneyindeki Fîrûzâbâd beldesinde doğmuş, 415 yılında Bağdat’a gitmiş ve ölümüne kadar orada kalmıştır. Bağdat’ta meşhur âlimlerden fıkıh, usûl, hilâf, cedel ve hadis dersleri almıştır. İlmî kişiliğinin oluşmasında kendisine çok tesir eden ünlü şairler şiirlerinde, Şîrâzî’ye yaptıkları telmihlerle onun münazaradaki etkinliğine dikkat çekmişlerdir. Şîrâzî, diğer mezheplere mensup birçok bilgin tarafından takdir edilmiş ve övülmüştür. Hocası Ebü’t-Tayyib et-Taberî’nin vefatı üzerine Şîrâzî, mezhepler arası yoğun bir rekabete ve siyasî çekişmelere sahne olan Bağdat’ta Şâfiî mezhebini temsil konumuna gelmiştir. Telif ve öğretim faaliyetlerini bu gerilimli ortamda yürüten Şîrâzî’nin yaşadığı dönemde önemli bir siyasetçi olan Nizâmülmülk, hilafet merkezi ile uyumlu bir siyasetin Selçuklu Devleti yararına olacağı düşüncesini taşıdığından bu süreçte Şâfiî mezhebine önemli bir misyon yüklemiş ve takdir ettiği Şîrâzî’yi müderris tayin etme düşüncesiyle Nizâmiye Medresesi’ni inşa ettirmiştir. Şîrâzî, açılış dersi vermekten bir süre kaçınınca bu vazife Ebû Nasr İbnü’s-Sabbâğ’a verildi. Baskılara karşı daha fazla direnemeyen Şîrâzî, göreve başlamak zorunda kaldı ve buradaki müderrisliğini hayatının sonuna kadar devam ettirdi. Birçok öğrenci yetiştiren Şîrâzî, öğretim ve telif faaliyetlerinin yanı sıra pek çok sosyal anlaşmazlığın çözümüne katkı sağlamış, bazen kendisini mezhepler arası kavgaların ve tartışmaların içinde bulmuştur. Çok sayıda eser telif eden Şîrâzî’nin özellikle el-Lüma’ fî usûli’l-fıkh adlı eseri göz önünde bulundurulduğunda, muhtelefun fîh olan rivayetleri tercih ve yorumlama nedenleri konusuna yaklaşımı dikkat çekmektedir. Tercihin de bir yorumlama ameliyesi olduğu unutulmamalıdır. Şîrâzî’ye göre tercih sened ve metin açısından yapılır. Bu bağlamda ona göre sened açısından, olaya müdahil olan ya da olayla bir ilişkisi olan başkasına tercih edilir. Bir başka tercih nedeni de fakihliktir. Zira fakih ne işittiğini daha iyi bilir. Metin bakımından da âlimlerin amel ettiği rivayetin veya lafız ve delili cem edenin sadece birisini cem edene tercih edileceğini belirtir. Buna benzer birçok kriter sıralayan Şîrâzî’nin sened ve metin bakımından öngördüğü tercih nedenleri bu çalışmada irdelenecek ve değerlendirilecektir.
Many important and influential scholars have been raised in the school of fiqh and the fiqh accumulation in this line, which is compared to Imam Shafi'i (d. 204/820), who created an original synthesis between Hijaz Fiqh and Iraqi Fiqh. One of the important rhetoric of this sect is Abu Ishaq Jamaluddin Ibrahim b. Ali b. Yousuf is al-Shiraz (d. 476/1083). Shirazi was born in 393 in the town of Firuzabad in the south of Shiraz, in 415 he went to Baghdad and remained there until his death. He took fiqh, usûl, hilâf, jedel and hadith lessons from famous scholars in Baghdad. Famous poets, who influenced him in the formation of his scientific personality, drew attention to his effectiveness in the debate with the remarks they made to Shirazi. Shirazi was appreciated and praised by many scholars from other sects. Upon the death of his teacher al-Taberî, Shirazi became the representative of Shafi'i sect in Baghdad, which was the scene of intense competition among the sects and political strife. Nizâmülmülk, who was an important politician during the period of Shirazi, who carried out the copyright and teaching activities in this tense environment, carried the idea that a policy compatible with the caliphate center would benefit the Seljuk State in this period, and in this process, he installed an important mission and appreciated Shirazi. Madrasah was built. When Shirazi refused to give an opening lecture for a while, this task was given to Abu Nasr Ibn’s-Sabbâğ. Unable to resist further oppression, Shirazi had to start his duty and continued his professorship there until the end of his life. Shirazi who educated many students, contributed to the solution of many social conflicts as well as teaching and royalty activities, and sometimes found himself in fights and discussions between sects. Considering his book al-Lüma ’fî usûli’l-fıkh, Shirazi's approach to the reasons for preferring and interpreting the narratives that attract attention is remarkable. It should be noted that preference is also an interpretation process. According to Shirazi, preference is made in terms of deed and text. In this context, according to him, in terms of deed, it is preferred to someone else who is involved or has a relationship with the event. Another reason for preference is fake. Because the Fakih knows better what he hears. In terms of the text of the narrative of the scholar or deeds and evidence and cem that only one of the cem indicates that the preferred. The reasons for preference of Şîrâzî, which enumerates many similar criteria, in terms of deed and text will be examined and evaluated in this paper.