Allah'ın İnsanlara Olan Hitabı

Author :  

Year-Number: 2019-45
Language : null
Konu :
Number of pages: 5305-5314
Mendeley EndNote Alıntı Yap

Abstract

Yüce Allah insanlara ayeti kerimede de belirtildiği üzere üç şekilde hitapta bulunmaktadır: "Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla veya perde arkasından konuşur yahut bir elçi gönderip izniyle ona dilediğini vahyeder. O yücedir, hakîmdir." (Şura, 42/51) Bir başka ifadeyle diyebiliriz ki, ilâhî hitaba insanlar üç aşamalı bir şekilde muhatap olmuşlardır. Buna göre insanlar, tıpkı diğer varlıklar gibi ilâhî hitaba birinci dereceden muhatap olmuşlardır. Beşer olarak fıtri bir şekilde sahip oldukları hususiyetler bu kapsama girmektedir. Kâinattaki her bir varlığın sahip olduğu özellikler gibi insanların da kendi türlerine has birtakım meziyetleri vardır. Evrendeki canlı-cansız tüm varlıkların kendi türlerine ait özellikleri ilâhî hitap sonucu almaları gibi insanlar da birinci dereceden vahiy ile bu ilâhî hitaba muhatap olarak kendilerine ait özellikleri almışlardır. Bal arısı, yer, gök ve diğer varlıkların muhatap olması gibi tüm insanlar da aynı şekilde bu ilâhî hitabın doğal muhataplarıdır. Tüm insanlarda ortak fıtri özellik olan din duygusu, akıllı olma, annelik-babalık güdüsü gibi beşeri ortak özellikler birinci derece ilâhî hitabın unsurlarıdır. İlâhî hitaba ikinci dereceden muhatap olanlar ise, nübüvvet öncesi ve sonrası peygamberler, âlimler, evliyalar gibi zühd ve takva sahibi insanları sayabiliriz. Bunlar, perde arkası/ilham suretiyle ikinci dereceden bu hitaba muhatap olan kesimlerdir. İkinci dereceden ilâhî hitaba muhatap olma durumu, insanlardaki standart seviyenin üstünde bir derecede olanlara Yüce Allah'ın bir lütuf olarak ilham/perde arkasından hitapta bulunmasıdır. İlâhî hitaba üçüncü derecede muttali olan insanlar ise peygamberlerdir, bu aşama kesbi değil, vehbi'dir. İlâhî hitabın bu üçüncü aşaması hariç, hitabın diğer iki şekli tüm aktifliğiyle devam etmektedir. Bu anlamda ilâhî hitabın sona ermesi demek "ma siva" nın yok olması anlamına gelmektedir. Çünkü Allah: "O, her an yeni bir ilâhî tasarruftadır" (Rahman, 55/29) yani, yarattıkları ile sürekli bir münasebet halindedir. Bu bildiride, dile getirdiğimiz ilâhî hitabın üç aşaması değerlendirilecektir.

Keywords

Abstract

Allah Almighty addresses to the people in three ways: "It is not given to any human being that Allah should speak to him unless (it be) by Inspiration, or from behind a veil, or (that) He sends a Messenger to reveal what He wills by His Leave. Verily, He is Most High, Most Wise .” 42/51) In other words we can say that the divine appeal has been martyred in three stages: all of human beings, like other beings, have been dealing firstly with the divine address. This includes the characteristics that they have as a heretic. Like the properties of each being in the universe, people have certain merits that are unique to their species. Like all the living and non-living beings in the universe, their features of their own species are the result of divine appeal, people have also received their own attributes as revelation. All human beings are likewise their natural counterparts to this divine address, as honey bees, earth, sky and other beings are addressed. In all people, human common features such as sense of religion, intelligence, motherhood-paternity instinct are the elements of the first degree divine appeal. Those who are mute in the second degree of divine expression can count the prophets, scholars, pre-nübüv and post-nübüv, prophets, who possess zühd and takva. These are the segments that are second to none in terms of background and inspiration. In the second instance, the situation of divine address to be addressed to those who are above the standard level of humanity by inspiration as a blessing from Allah Almighty. Prophet Muhammad(pbuh) is the third person who is waiting for the third degree of divine calling. With the exception of this third stage of divine addressing, all other forms of addressing continue with all of its activity. In this sense, the term "ending" means to destroy "ma siva". Because “Whoever is within the heavens and earth asks Him; every day He is bringing about a matter.” (Rahman, 55/29), that is, he is in constant contact with what he has created. In this declaration the three stages of the divine address will be evaluated.

Keywords


  • Abduh, Muhammed, (2001), Risatetu't-Tevhid, Daru İbni Hazm, Beyrut.

  • Ayni, (1998), Bedruddin Ebu Muhammed Mahmud b. Ahmed, Umdetul Kari Şerh’u Sahihi el-Buhari, Beyrut, Dar’ul Fikr.

  • Beğavi, (1995), Ebu Muhammed el-Hüseyn b. Mes'ud, Mealimu't-Tenzil, nşr. Halil Abdurrahman el- Akk, Daru'l-Marife, Beyrut.

  • Buhârî, (1992), Ebu Abdillah Muhammed b. İsmail, Sahîhu'l-Buhârî, Çağrı Yay. İstanbul

  • Cilacı, Osman, (1989), Havari, DİA.

  • Dehlevî, (1994), Ahmed Şah Veliyullah b. Abdurrahim, Hüccetu'l- Baliğa, trc. Mehmet Erdoğan, İstanbul.

  • Elmalılı, (1971), Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, İstanbul.

  • Firuzabadi, (1999), Ebu Tahir Muhammed b. Yakub Kamusu’l Muhid, Beyrut, Dar’ul Fikr

  • Halil b. Ahmed, (1988), Ebu Abdirrahman b. Amr b. Temim el-Ferahidi, Kitabu'l-Ayn, nşr. Mehdi el- Mahzumi-İbrahim es-Semerrai, Beyrut.

  • İbn Hacer el-Askalânî, (1993), Ebu'l- Fadl Ahmed b. Ali eş-Şâfiî, Fethu'l Kadir, Daru'l Fikr, Mekke.

  • Kurtubî, (1967), Ebû Abdillah Muhammed b. Ahmed, el-Câmiu li ahkâmi'l-Kur'ân, Kâhire.

  • Maturidi, (2004), Ebu Mansur Muhammed b. Muhammed b. Mahmud, Tevilatu Ehlis-Sünne, thk, Fatıma Yusuf el-Haymi, Beyrut.

  • Müslim, (1992), Ebu'l-Hüseyn b. el-Haccâc, Sahîhu Müslim, thk. Muhammed Fuâd Abdülbâkî, Çağrı Yay. İstanbul.

  • Nisâbûrî, (1969), Nizamuddîn el-Hasan b. Muhammed b. el-Hüseyn, Garâibu'l-Kur'ân ve reğaibu'l- Furkan, thk. İbrahim Atve Avad, Mısır.

  • Râgıb el-Isfahânî, (1986), Ebu'l-Kasım Hüseyin b. Muhammed, el-Müfredât fî garîbi'l- Kur'ân, Kahraman Yay. İstanbul.

  • Suyuti, (1951), Ebu'l-Fadl Celaleddin Abdurrahman b. Ebi Bekr, el-İtkan fi Ulumi'l-Kur'an, Matba'atu Mustafa el- Babi el Halebi, Mısır.

  • Taberî, (1984), Ebû Cafer Muhammed b. Cerîr, Câmiu'l-beyân an te'vîli âyi'l-Kur'ân, Beyrut.

  • Vahidi, (1968), Ebu'l-Hasen Ali b. Ahmed b. Muhammed, Esbabu'n- Nüzul, Daru'l-Kütübi'l-İlmiyye, Mısır.

                                                                                                                                                                                                        
  • Article Statistics