Günümüzde, uluslararası sistemin başlıca aktörü olarak varsayılan devletler, giderek çok uluslu işletmelerin (ÇUİ) arka planında kalmaktadır. Bu çerçevede, işletmelerin kıta ve ulus ötesi işletme faaliyetlerini gerçekleştirmesinden kaynaklı olarak “yüksek kâr” elde etme arzusu, piyasa ve sermayenin tek bir elde veya grupta merkezîleştiği ÇUİ’ler tarafından tekel bir döngünün oluşmasına neden olmaktadır. Bu bağlamda oluşan tekel döngü, mutlak yoksullaşmaya neden olmakta ve yoksullaşmanın her geçen gün küresel boyuta ulaştığı görülmektedir. Buradan hareketle, ilgili literatüre katkı sağlamak suretiyle gerçekleştirilen bu çalışmada, sırasıyla gücün devletlerden çok uluslu işletmelere geçişi, ÇUİ’lerin büyüme ve tekelleşme stratejileri ve devamında ÇUİ’lerin büyüme ve tekelleşme stratejilerinin olumsuz etkileri kavramsal açıdan detaylı bir şekilde incelenmiştir.
Nowadays, states which have been assumed as the fundamental actor in the international system, keep in the background of multinational corporations (MNCs). In this frame, the desire of “high profit” owing to MNC’s business activities as transnational and transcontinental ways reveals a monopoly cycle by MNCs that market and capital centralized in one hand or one group. In this sense, the monopoly cycle causes absolute poverty and it has been seen that poverty reaches in the global extent day by day. From this point of view, in this study, that has been carried out with the purpose of contributing the related literature, it has been respectively and conceptually examined the transition of power from states to MNC’s, MNC’s growth and monopoly strategies, and the negative impacts of MNC’s growth and monopoly strategies in detail.