XIX. yüzyılın başlarından itibaren Avrupa’da artan anti-semitizim sonrasında Filistin topraklarında Yahudiler için bir devlet kurulması fikri bazı Yahudi çevrelerce kabul edilmiştir. Bu sebeple Osmanlı idaresinde bulunan Filistin’e yönelen Yahudi göçleri Yahudi nüfusu artırmıştır. I. Dünya savaşı sonrası Filistin’de kurulan manda rejimi yönetim haklarını BM’ye devrederek çekilen İngiltere’nin yerinde İsrail devlet olarak kurulmuştur. Günümüze değin meydana gelen olaylar karşısında Filistin’de yaşayan edebiyatçıların işgale karşı kaleme aldıkları eserler bu edebi türün konusunu oluşturmaktadır. Direniş Edebiyatında şiir, hikâye, roman, gazete ve dergi makaleleri kaleme alınmıştır. Edebi alanda verilen mücadelede kalemin etkisinin silahın etkisinden daha fazla olduğu görülmüştür. Silah sadece bir cephede etki gösterirken, edebi eserler halkın her cephesinde etkisini göstermiştir. Filistin Direniş Edebiyatı Filistinli halkın yaşadığı sürgünleri ve zorlukları tüm dünyaya anlatma vazifesini üstlenmiştir. Yazarlar bunu yaparken kelimelere taşıyabilecekleri kadar anlam yüklemenin önemini kavramış ve kalemi bir silah gibi kullanmışlardır. Ruh hallerini yansıtırken kelimeler kifayetsiz kalınca semboller kullanarak duygularını okuyucuya ifade edebilmişlerdir. Filistin Direniş Edebiyatı gerek şekil gerekse anlam yönüyle Modern Arap Edebiyatına tam uyum sağlamıştır. Bu edebi tür Filistin topraklarında hem Filistin’de yaşananları dışarıya anlatma, hem de Arap dünyasında gelişen olayları Filistin halkına anlatma şeklinde iki yönlü bir bilgi akışına hizmet etmiştir.
Since the beginning of 19. centuries in the Europe growing anti-semitism in the Palestinian territories, aftermath of the idea of establishing a state for Jews has been accepted in some Jewish circles. For this reason, the Jewish population in the Ottoman administration increased depending on the Jewish immigration towards Palestine. After the world War 2, the administrative rights taken by the UN in Palestine, in place of the regime of UK Israel was established. Until today the events that occurred in the face of writers who lived in Palestine against the occupation of artifacts and achieved goals is the subject of artifacts. In the literature of resistance poetry, stories, novels, newspapers and magazines has been written. Thus, Literature has shown that worrier pens are more effective than weapons. While a gun has a unidirectional effect, literary works reached and penetrated a wide audience. The literature of Palestinian resistance has assumed the responsibility of explaining for Palestinian people's suffering and difficulties to the whole world. When authors do that, attributed meaning to the words as much as they can carry and they sentimentalized about this. They turned their pens to guns. They expressed the feelings to readers by using symbols when they realized that words were not enough. The literature of Palestinian resistance is compatible with every aspect and it ensured full compliance to modern Arabic literature. This literary genre is serving for a two-way flow of information: Firstly, it aims that telling 'what happened in Palestine' to others and notify them. Secondly, telling the new events in the Arab world to the Palestinian people.