Sadece ürünleri değil ürünlerin simgesel ve toplumsal anlamlarını da tükettiğimiz çağımızda tüketim, insanların toplumsal kimliklerini inşa ettikleri bir dile dönüşmüş durumdadır. Bireyler giydikleri, yedikleri, içtikleri kadar gittikleri yerler ile de diğerlerine çeşitli mesajlar vermektedir. Bir tüketim nesnesi haline gelen mekanlardan biri de kafeler ve zincir kahvecilerdir. Komşuda içilen ve kırk yıl hatırı kalan bir fincan kahvenin yerini logolu bardaklarda diğerlerine gösterilerek içilen kahve almış görünmektedir. İnsanların farklılaşma ve benzeşme taleplerine aynı anda cevap verebilen zincir kahve dükkanları gösterişçi tüketimin yeni şekli gösterişçi sıradanlığın gözlemlenebildiği mekanlardır. Tüketicilerin kafe tercihlerinde demografik faktörlerin etkisini anlamayı amaçlayan bu çalışmada anket yoluyla toplanan verilerin analizi, gösterişçi tüketim ve gösterişçi sıradanlık davranışları arasında cinsiyet, yaş ve gelir yönünden çeşitli farklılıklar olduğunu ortaya koymuştur.
In this day and age when we consume not only products but also symbolic and social meanings of products, consumption has become a language in which people build their social identities. Individuals give various messages to others by they wear, eat or drink as well as the places they go. One of the places that has become an object of consumption is cafes and chain coffee shops. It seems that a cup of coffee drinking with neighbors has been replaced by coffee shown to others in logo mugs. Chain coffee shops, which can respond to the demands of differentiation and similarity of people at the same time, are the places where inconspicuous consumption which is the new form of conspicuous consumption might be easily observed. In this study, which aims to understand the effect of demographic factors on the cafe preferences of consumers, analysis of the data collected through the survey revealed that there are various differences between conspicuous and inconspicuous consumption behaviors in terms of gender, age and income.