Osmanlı tarihlerini anlatan birçok ana kaynak, olayları anlatırken konu ile ilgili ayet, hadis ve atasözlerine atıfta bulunurlar, cümlelerini bu yüce kaynaktan aldıkları büyük kelamlarla teyit etme yoluna giderler. Bu anlamda Kanunî Sultan Süleyman döneminin en önemli ana kaynaklarından biri sayılan Bostan Çelebi de eserinde aynı usulü takip etmiş, konuya uygun ayetleri büyük bir ustalıkla kullanan tarihçilerimizden biri olmuştur. Bostan Çelebi’nin bu eseri, Kanunî’nin tahta çıkışından 949 /1542 yılına kadar olan devrin olaylarını anlatır. Tarihçi Hammer'in başlıca kaynaklarından birisidir. Ancak, Hammer bu eserin yazarını Ferdi olarak gösterir. Daha sonra Alman müsteşriki Joseph von Karabacek, bu eserin Viyana'da bulunan tam nüshasının sonundaki kayda istinaden eserin yazarının, Kanunî'nin öldürttüğü oğlu şehzade Mustafa olabileceğini ileri sürmüştür. Bilinen dört nüshası ile yeni tespit ettiği diğer iki yazma nüshasını inceleyen Hüseyin Yurdaydın bu eserin, Ferdi’nin veya Şehzade Mustafa'nın telifi olmadığını onun, Kanunî devri kazaskerlerinden Bostan Çelebi tarafından yazılmış bulunduğunu ortaya koymuştur. Edebi bir üslupla yazılan eser, Kanunî’nin hocasının talebesi olması dolayısıyla sarayla ilgili olarak diğer kaynaklardan daha fazla bilgi vermektedir. Kanunî’nin tahta çıkışından itibaren döneminde meydana gelen olayları anlatırken konuya uygun gelen ayeti kerimeleri ustalıkla ve edebi bir şekilde kullanmıştır. El yazması olan bu eserin her sayfası 15 satırdan oluşmakta ve toplam 174 varaktır. Bu tebliğde Süleymaniye Ktp, Ayasofya Nr. 3317’de kayıtlı nüshası esas alınan Bostan Çelebi’nin eserinde yer verdiği ayetler tespit edilecek ve hangi ayeti hangi konu ile ilişkilendirdiği ortaya çıkarılacaktır
Several primary sources that narrate Ottoman history cite related Quran verses, hadith and proverbs, and employ holy remarks from these sacred sources to verify their remarks. In this sense, Bostan Çelebi, who is considered as one of the most significant sources of the period of Suleiman the Magnificent, employed the same method in his work, and became one of the historians who mastered the method of using related Quran verses in their works. Süleyman-nâme narrates the events beginning from Suleiman the Magnificent’s accession to the throne to 1542. It is one of the primary sources of Hammer, the historian, yet he registered the name of the writer as Ferdi. Later on, German orientalist Joseph von Karabacek asserted that it could have been written by Mustafa, the executed son of Suleiman the Magnificent, based on the note at the end of the complete version in Vienna. Hüseyin Yurdaydın, who examined the four previous versions together with the two new versions he located, found out that it was not written by Ferdi or the Sultan’s son Mustafa, but by Bostan Çelebi who was a high ranking official during the reign of Suleiman the Magnificent. Written with a literary style, Süleyman-name gives more detailed information about the royal palace since Bostan Çelebi was a pupil of Suleiman the Magnificent’s teacher. He masterfully used related Quran verses in a literary sense while he was narrating the events dating from Suleiman the Magnificent’s accession to the throne and afterwards. The handwritten manuscript has a total of 174 foils, each page containing 15 lines. In this report, it is aimed to ascertain the Quran verses in Bostan Çelebi’s manuscript, which is registered in Süleymaniye Library, Ayasofya Col. Nr. 3317, and, thereby, to find out all Quran verses he associated to every topic. Subsequently, using Quran verses in historiography will be discussed