Kazakistan, yüzölçümü büyüklüğü bakımından dünyanın dokuzuncu sırasında yer almaktadır. Ülkenin doğusundan batısına iki saat kırk dört dakikalık saat farkı oluşan ülke, sahip olduğu toprak büyüklüğü ve doğal kaynakları ile Türk devletlerinin içerisinde en büyüğüdür. Ülkenin petrol, doğal gaz gibi enerji kaynaklarının yanı sıra uranyum, krom, kurşun, çinko, kömür, demir ve altın rezervlerinde dünya sıralamasında ön sıralarda yerini almaktadır. Ayrıca uçsuz bucaksız otlakları ile hayvancılık da gelişmiştir. Türkiye ise merkezi coğrafi konumu ile enerji hatlarının transiti bağlamında da özellikle Avrupa’nın enerji güvenliğinde hayati rolü gibi sahip olduğu ekonomik potansiyel ile de cazip bir ülkedir. Türk Devletleri arasında Türkiye ve Kazakistan ellerinde bulundurdukları güçleri ve sahip oldukları potansiyelleri ile öne çıkmaktadırlar. Ayrıca bu ülkelerin ekonomik, kültürel ve siyası olarak Türk Dünyasında öncü rolleri ve yükümlülükleri vardır. Çalışmada, ticaret ve yatırımlar potansiyeli bağlamında iki ülke işbirliğinin gelişimini sağlayacak unsurlar belirlemek amaçlanmıştır. Bu amaçla, ikincil verilerin ışığında çalışma değerlendirmeler yapılmıştır.
Kazakhstan is the 9th biggest country in terms of size. There is an hour difference of 2 hours and 44 minutes between the eastern and western parts. Also, with this landmass and its associated sources, it is the biggest in the Turk World. In addition to petroleum, natural gas; it also has among the largest sources for uranium, chromium, lead, zinc, coal, iron, and gold. The husbandry is also developed, thanks to its vast pastures. Turkey on the other hand is an attractive and important country because of its location on the energy transit lines to Europe (also when safety of these lines are considered) – and thus has a large economic potential. Turkey and Kazakhstan stand out in the Turk World due to their possessions and their potentials. Therefore, they have a responsibility to lead the Turk World economically, culturally and politically. In this study, the aim is to determine ways to develop collaboration between the two countries, by considering their trade and investment potentials. With this aim, the evaluations are made in the light of secondary data.