Dinsel bir olay ve ulusal zihniyetin bir ifadesi olarak hac tasvirleri içeren A.İ. Kuprin’in “Kutsal Üçlü Sergi’de” adlı hikayesi ve İ.S. Şmelyov’un “Hac” adlı uzun öyküsü Kutsal Üçlü Sergi Manastırı’nı ve Sergi Pasad’ı ele alan eserlerdir. Hac ziyareti, Ruslar’ın aziz ve azizlikle ilgili kabul gören önemli inanç ve uygulamalarından biridir. Hac yolculuğunun sonunda, menzilde bulunan mabedin yani Kutsal Üçlü Sergi Manastırı’nın halkın ruhunu, tarih duygusunu ve Rus Devleti’nin bir bütün olarak algılanmasını sağladığından bahsedilmiş; bu mabet anlatılırken sembol olarak olumlu şekilde algılanabilecek türde parlak ve sıcak renkler, güç temsil eden ses motifi ve mis gibi koku sembolleri kullanılmıştır. Kirlerinden (günahlarından) arınmak ve daha temiz olmak için dünyalık işlerden uzaklaşan hacıların karşılaştıkları kötü durumlardan uzak durdukları dikkatlere sunulmuştur. Bu eserler aynı zamanda ‘seyahatname’ (hojeniye/hojdeniye) türüne de yakındır. Yani seyahatnamenin birinci şahıs anlatısı, yolculuğun hikayesi, gerçeklik faktörü, sunum sırası, haccın manevi amaçları, kutsal mekanlar ve kutsal alanların tasviri, topografik görüntüsü, yazarın öznel algı ve ifadesi gibi özellikleriyle birleşir. A.İ. Kuprin ve İ.S. Şmelyov da söz konusu eserlerde halkın hac tecrübesini, manastır dünyasını, bir çocuğun öznel görüşüyle Pasad’ı algılamasını tasvir etmişlerdir. Yirminci yüzyılda Sergi Pasad, gerçekliğin de sembolüdür. Somut tarih, ülkenin kaderi, dini hayatı, anlatıcıların ve kahramanların öznel izlenimleri, bir insanın manevi yaşamı, ailesi, toplum örneklerle ifade edilmiştir. Manastır, insanların yaşayabilirliğinin ölçüsüdür. Hacıların yeni bir ahlaki statü ve yenilenmiş bir ruhla döndükleri anlatılmıştır bu eserlerde. Felsefi ve edebi düşüncede Aziz Sergi Radonejski’nin dini değerlerin, manevi bütünlüğün, ahlak ölçüsünün ve günlük meşgalelerle manevi işlerin dengenin bir örneği olduğu dile getirilmiştir. Problemlere karşı çözümcü yaklaşımıyla kötülere karşı direnç gösteren Aziz Sergi Radonejski’nin dini ve ahlaki bir simge olduğu vurgulanmıştır.
The story “The Trinity Sergius Lavra” by A. Kuprin and “Bogomolye” (Pilgrimage) by I. Shmelev are devoted to the religious theme of pilgrimage that is connected with the themes of Orthodox religion and Russian mentality. Pilgrimage takes very important place in the life of Russian religious people. The heroes of the novels in the end of pilgrimage met with the Trinity Sergius Lavra that helps them to feel and understand the national spirit and history of their motherland. Describing the monastery writers use bright and warm colors, powerful sounds and pleasant smells. All these images have positive symbolic meaning. The aim of pilgrims is to clear from sins so they should to refuse from secular matters and avoid bad situations. History, fate and religious life of country are shown through their subjective perception and spiritual life. In their books we see pilgrimage, world of monastery and Sergiyev Posad from child point of view. The monastery is presented like measure of viability. The pilgrims after pilgrimage received new moral status and their souls became renewed. First-person storytelling, story about journey, truthfulness, sequence of actions, spiritual aims of pilgrimage, concept of spiritual place, description of topography, subjective perception of author make Kuprin’s and Shmelev’s novels close to the ancient religious genre of ‘seyahatname’ (hojeniye/hojdeniye). In Russian literature and philosophy St. Sergius Radonezhsky became a symbol of religious values, spiritual wholeness, measure of morality and ability to join spiritual and secular matters. Specially attention in the novels is paid to ability of St. Sergius to resist problems.